Yüzümdeki İfade
Bir gece ansızın çıktığım o yol…
Evet, o yol hiç de bilmediğim bir yol.
Ne parke taşlarını tanıyorum, ne de kaldırımlarını.
Ama yine gidiyorum, bilmeden…
Hava hafif soğuk ve sisli.
Yamalı bir palto sırtımda,
Sanki dünyanın yükü benim üstümde gibi hissettiriyor bana.
Cebimde son kalan tek bir sigaram…
Yaksam bitecek, yakmasam kafamdaki o ince ağrı kesilmeyecek.
Yaktım sonunda…
İçten bir duman tercüman oldu beynime.
Çektiğim o her duman,
Sanki yalnız bir berduşun hikayesini yaşıyor gibiyim.
Yoksa gerçekten içkiden berduş olmuş biri miyim?
Acaba nerede kesilecek nefesim?
Ve hangi kaldırıma düşecek yamalı paltom?
Acaba kim bulacak cesedimi?
Ölsem de asla yüzümdeki ifademden vazgeçmeyeceğim.
Gören diyecek ki:
“Mücadele etmiş ama başaramamış…”
Bu da bana yetecek.
Diriyken anlamadılar…
Öldüğümde anlayacaklar.
Tabii biri bulursa serseri bedenimi bir kaldırımda,
Belki ücra bir köşede düşeceğim Azrail’in kucağına.
Günler geçecek, aylar geçecek…
Çürümüş bir ceset, kokmuş bir beden bulacaklar.
İşte o zaman kahrolurum,
Çünkü anlayamayacaklar beni.
Kaybolacak yüzümdeki ifade.
Yaşamak ve görmek için ilk adımı atıyorum…
Haydi, eyvallah.
Kayıt Tarihi : 2.7.2025 15:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
“Mücadele etmiş ama kaybolmuş bir adamın iç sesi.” “Yalnızlığın, umutsuzluğun ve terk edilmişliğin şiiri.” “Görülmeyen bir hayatın son yürüyüşü.”
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!