Gittiğin gün yaşananlardan seni sorumlu tutmadım.
Ek bir açıklama beklemedim.
Suçlu arama, ben aramıyorum.
Çoktandır kendime fazlasıyla yetebiliyorum.
Açıklama yapamayacak enerjinden yoksunsun.
Kılını bile kıpırdatmayan sen, ilişkide bir saplantı arıyordun sadece.
Ardın sıra suçlu bendim.
Parmaklarımı öptüğün geceler öyle kimsesizdi ki gözlerin, yatağımda kasıklarını okşarken görebiliyordum sevda ihanetini.
Masanın üstünde oturdum.
Bir sigara yaktım.
İstanbul’u beraber ateşe vereceğimiz sözlerin geçerlilik yeminlerini gözlerinden hatırlamaya çalıştım.
Yaprak yaprak dökülürken gözyaşlarım neden şuursuz gecelerin beşiğinde seninle can çekişiyordum.
Şarkılar konakladığımız otel odasını anımsatıyor.
Sen, bir gün çıkar gelirsin umudu ile bekliyorum.
Keşke gözlerindeki anlamı görebildiğim kadar sevebilseydim seni.
Bir fayton kiralayıp Üsküdar’ı bir uçtan diğer uca dolaşmak istiyorum.
Aşk sancısı çeken yılların uzaklığı bitmeli artık.
Birbirimizden kopalı o kadar çok oldu ki neden şehrin kül rengi yalnızlığın da sensiz yaşayabileyim ki.
Of! Alaca karanlıklarda sıkıştım.
Esir etti beni karanlıklar arkasındaki yüzün.
İşte insan sevgisinin arkasında durdukça boka karışıyor.
Ah! Toprak yüzlü sevgilim! O, yüzde toprak olacak.
Biz bu hasretle, toprağın altındaki başağı göremeyeceğiz.
Kayıt Tarihi : 24.3.2015 23:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!