Siline Siline Şiiri - Sebahat Sevinç Ütük

Sebahat Sevinç Ütük
49

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Siline Siline


Aşkı ilk kim tattıysa,
ona derin bir felaket bırakıyorum.
Çünkü bilirim,
bir şey ne kadar güzelse
o kadar yakıcıdır sonu.

Sürprizlere kapalı değilim,
ama beklenmeyen yıkımların
güzel olmadığını da öğrendim.
Ve evet,
inanırım hâlâ,
anlamasalar da beni —
gönlümde hep kaybolan biri yaşar.

Ego konuşur içimde:
"Nefret doluyum."
İnsan olmanın imzasıymış bu—
öfke,
acı,
ve hâlâ insan kalabilmenin bedeli.

Ne kadarım kaldı, bilmiyorum.
Adımın kaç harfini taşıyabiliyorum içimde?

Çingenelik diyorlar bana,
oysa ben sadece
renklerime tutunuyorum.
Çünkü seviyorum,
bulunmaz Hint şarkılarını,
kendimi kaybeder gibi dinlediğim.

Alışkanlıklarım var;
her devri parmak uçlarımda gezdim,
adımlarımda hep aynı dans.
Bir rüya,
ilk odaya açtı gözlerimi—
gerçek sandım.

Bir süre sustu tafralar,
kalbimde aşk kırıntıları birikti.
Barınaklar kurdum
gelişigüzel pürüzlerin üstüne.
Ama beni hiç tanımadınız.

İliklerime kadar nefes alıyorum.
Bu bir hafiflik değil—
bu,
taş gibi ağır bir varoluş.

Kaybettiklerimi sahipleniyorum.
İlk başa döndüm,
sanki hiç yaşamamış gibi
siline siline…
kalarak.

Bir sabah,
beni bulacak o ses,
bir yıldızın düşüşü gibi
sessiz.
Her şeyim silinebilir belki,
ama ben alışığım buna.
Yokluğunda bile varım.
Sonsuz bir kayboluşta
kendime dönüşürüm.

Aşkı ilk kim tattıysa,
ona yine de bir felaket bırakıyorum.
Tanrım,
beni benimle cezalandırıyor—
ama ben,
ruhumun yönsüzlüğünde
kendimi kaybetmeyi sevdim.

Sebahat Sevinç Ütük
Kayıt Tarihi : 30.7.2012 10:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!