Türk diline saygıyla ithaf olunur....
Taze koku; duydum seni yağmur.
Sokak lambası, su birikintisi ve eğilen doğru,
Patlayan damlalarda zaman durdu.
Ben ve sen… ikimiz,
İkinin eksi kuvveti… amansız küçülmüş,
Bedenimde silindir; dev toplu iğne dönmüş,
Dakikalar sonrası öfkeli ses,
İntizamsız kare, zihnimde tek albüm,
Rüzgar, uçurumda nefes,
Elimde ıslak zarf; acı… acı … güldüm.
Meraksız okudum; bilinmez lisanda göz,
Satırlara düşer, çisiltiyle ağıt,
Ve anlık aydınlık, solgun yüz…
Şimşek rengi, beyaz boş kağıt.
Uğultu; telsiz kemanda melodi;
Sol anahtar; Beşli portrede demir nota;
Yağmurun sesine dam;
Ve bir Maestro; ayakları geri bakan adam.
Siyahın örtüsü; yerde çöp bidonu kadavra,
Yarım simit, pet bardak,
Buruşuk gazeteden paçavra,
Üzerinde ismim,
Gecenin, tek renkli tablosu.
Çöplük…
Ruhuma sataşan fahişenin balosu…
Kaldırımda kırılır gölge endam,
Işığa sitem var.
Kaç numaralı klon; kimliksiz adam,
Hilkat, karanlık laboratuvar.
Adımlarım ıslak.
Kirli suya kalıp, ayak izim,
Gri tonlu mefküre;
Zihnimde bin muhayyel izim,
Üç boyutlu tabloda kölelik,
Meleklerin geldiği yerde bahtım.
üç metelik.
Mezar şehre; cesedimi sattım.
Işıklar, gölgeler; bir, iki, üçüm,
Yarasalar, yüzümde kanlı tırmık,
Tut elimden! siyah kırlangıç,
Gölgeler alemi; yalancı tanık.
Işıklar solgun, renkler siyaha göçte.
Uyuyan evler, gerisinde tütsülü ufuk;
Bir çığlık; oluklu kepenklerde gece üçte,
Ve davetsiz misafir... Yolum kesildi…
Bin yıllık mezarlık; duvarsız kapılar kilitli.
Kukaletalı adam; elinde soru işareti tırpan.
Tefekkür, beynimden fışkıran çıban.
Damlalar; kurşun yüzüme,
Sokak köpekleri: ezik;
Çekin bakışlarımı… dokunmasın göğe,
Şimşek; asimetrik kağıda, çapraz çizik.
Yağmur, su, zaman, fikir ve saire,
Her şey durdu.
Bir pelerin ve yarım daire…
Meşum tırpan; boynumu vurdu.
Savrulan vücutsuz baş; yüzünde acıtan kahkaha;
Yerde bir tümsek ve özensiz iki taş; istemedim daha;
Şeytanlara nazire, günahlardan saray,
Soldan takdim, kitabı oku,
Gözümde bir damla, okyanusa ayar,
Suallerin sökülmez zehirli oku.
Yüzüne dön! ey serseri!
Sen, buruşuk gazetede adı yazan çocuksun.
Dipsiz uçurum;
Tam kenarında yolcusun.
irtifasız düşüş; vakit ne erken!
Hem bu defa; son defa ertelemişken!
Mesaj biter; bir sağır sessizlik.
Boşluğun rüzgarı; ceketimde yelken.
Ensemde görünmez el,
Sokak dar geçit,
Ölüm muammaya tünel.
Bir amansız abluka; tabuttan çit,
Karanlık silüet, kaçılmaz sona özel.
Ankara 2007
şiirin sesli ve görüntülü formatı ekte tşk.
Fahreddin ArslanKayıt Tarihi : 28.4.2009 10:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

yüreğin şiirle dolsun
tebrikler
şiirin tamamı rar dosya ve vidoyla ekte
ilginiz için teşekkürler
TÜM YORUMLAR (6)