Gönül hancısı
Yine yüreğimde sevda sancısı
Vurdu yerden yere taşlara beni
Kader yolcusuyum gönül hancısı
Bıraktın yağmura yaşlara beni
Ecel şerbeti
Eylen bozokların kar'ı erisin
Yaylanın gülleri açsın öyle gel
Çamlığın başını duman bürüsün
Turnalar üstünden geçsin öyle gel
Söz verip gidenler
Söz verip gidenler geri gelmezse
Yollara bakanın ömrü azalır
Gafil bülbül mevsimleri bilmezse
Baharın yerini elbet yaz alır
Endişe
Batı deme gençliğini eğitte
Vatan bizde millet bizde soy bizde
Aşiretten devlet kurduk söğüt'te
Oğuz bizde kayı bizde boy bizde
Reyhan
Geri dönmekdi dileğin
Hayal oldu sıla Reyhan
İşi gücü yok feleğin
Her cefası kula Reyhan
Muallim
Bir dili dikenin iğneli sözü
Yaralı bağrıma batar muallim
Küllenmez siğnede sevdanın közü
Yanar için için tüter muallim
Acı gerçek
Çatma kaşlarını zülfü siyahım
Aşıklar güzelden hoşlana gelmiş
Seni yermekmidir suçum günahım
Meyveli ağaçlar taşlana gelmiş
Hazan
Meyveyi yetiren ömür ağacı
Hazan'da yaprağı dökermiş meğer
Namerde el açmak ölümden acı
Garibim boynunu bükermiş meğer
Can pazarı
Seher vakti yar bağına gir derler
Usul bilmem erkan bilmem yol bilmem
Elvan elvan goncaların der derler
Lale bilmem sünbül bilmem gül bilmem.
Rahmet kapısı
Herşeyden evvelsin herşeyden ahir
Yaratıp alemi vareden sensin
Çeşitli delille varlığın zahir
Adem'i Havva'ya yareden sensin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!