Ankara'nın ayazını yine ardımda bıraktım,
Tıpkı Ekim 2016'da yaptığım gibi.
Döndüğümde o zaman babam
Beni bekliyordu, elinde sigara yoktu.
Şimdi,
Körfezin maviliği basıyor bağrına beni.
Ayrılmak için bahaneler mi ürettik acaba
Neydi bizi daraltan,
Gitmeye zorlayan.
Acaba olmadığından mıydı halimizden anlayan.
Boş ve yalancı sözlerden dolayı mı gittik bizi oyalayan.
Demirden etiket miydi?
Yoksa etiketler zaten ısmarlama mıydı?
Söyleyecek çok şey vardı.
Ama söyleyemiyor dun işte.
Etiketin vardı çünkü.
Yürümek istiyordun etiketliydin,
Bana,
Öyle bir zamir
Söyleyin ki!
Tüm,
Kaybettiklerimin
Yerini tutsun...
Sözün özünden geçerdim
Her gece yalnız kaldığımda!
Orada bir teselli de bulurdum hep.
Anne öğüdü,
Yayla söğüdü kokan.
Dünyanın içinden de geçerdim...
Yine aynı masaya oturdum.
Sahilde, Gazipaşa da..
Önümden gelip geçen insanlar vardı
Ellerini bir birleriyle birleştirip
Gözlerini gün batımında,
Denizin en duygusal yeriyle kavuşturmuşlar.
Günaydın
Ey yarınların sevdalarına
Kucak açan bugünüm!
Ey dünün ayrılıklarına
Ağıt yakan bugünüm!
Ayrılmakta,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!