Deveran ediyordu dünya,
İki boynuzun arasında sallanan.
Buzlar dökülüyordu bulutlardan
Tepesine Fin ormanlarının.
Kucaklanmıştı aşılmaz sislerle etraf,
Geyiklerin burnundan yükselen…
Kaplardı etrafı soluksuz bir sis
Kutsal metinlerin sayfalarından çıkan
Sabırla beklerdi And Dağları
Soluk almayan serüvenleri
Machu Picchu’da…
Düğününde kumların rüzgarlarla,
Geliniydin çöllerin destan dillere
Giydiğin nedir garbın karasından
Ey Palmira?
Saklambaç oynardın yıldızlarla
Açılmıştım eski bir gemiyle okyanusa
Uyanmamışken yunuslar henüz
Dağınık saçlarıyla güneş
Suların aynasına bakmamışken daha…
Kalkmıştı kızıl ufkun kanatları
Dökülüyordu sakuralar baharda
Hatırlatıp geçici zamanı
Seyredalmıştım ölümün yolculuğunu
Arafta kalmış gözlerimle
Kaskatıydı ayaklarım
Atamıyordum hür adımlarımı
Sığdırdım gonca yanaklarına
Utangaç öpücüklerimi
Sığdırmak gibiydi eski hazineleri
Kendinden geçmiş bir küpe…
Sığdırdım bal akan yanaklarına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!