Durduramam duygumu, fırtınalar kopuyor,
Gözlerim, gözlerinde, bin bir mana okuyor.
Orman sanki gözlerin, renkten renge dönüyor,
Deniz feneri misali, bir yanıp, bir sönüyor.
Özenle yazıverin kabrimin taşına,
Daha ne kadar yaşarım bilinmez yalnız başıma.
Sanki zehir konmuş gibi tatlı aşıma,
EMEKLİLER(OCAK 2012)
Her üç ayda bir banka önünde kuyrukta.
Saat dokuz denmiş değişmeyen buyrukta.
Emeklilerin duyguları oldukca karışık.
Temmuz, Ağustos sıcak mı, sıcak!
Kavurur insanı, bulamazsa gölge bir saçak.
Kimi tarlada ter döker, güneş altında,
Ömrümün her ânı seninle dolu,
Mutluyum çok, hasretin gelince sonu.
Çiçekli, yeşil bahçeler mis kokulu,
Altmış yılda hastaneye ACİL deymiş İlk adım,
Hasta bir kâlp ile kırılmıştı, öyle kanadım.
Ölümle yaşam çizgisi, aynı yerde buluştu.
İlk bahar mı özlüyorum, yoksa yazı mı?
Hanendeyi mi, yoksa sazı mı?
Biliyorum ki en çok da seni!
Yeşil gözlerinin rengini.
Yüreğim sızlıyor hatırladıkca,
Yetim yoksul bir çocuk, yalnız gurbette.,
Anlatamaz acıları, bu birkaç kelime.
Küfürler etmiştim, o zaman, ne geldiyse dilime.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!