Anıları canlandır gözlerinde
Maziye dalıp beni hatırla
Sonsuz sevgimi hiçe sayıpta
Veda ettiğin günü hatırla
Bir gece uykun bölündüğü zaman
Ne yaptıysam sana yaranamadım
Zaman sensiz geçiyor durduramadım
Hangi dala uzansam elimde kalıyor
Eyvah düşlerime tutunamadım
Ölmek ne ki güzelim senin uğruna
Aynayı çatlat sür sürüştür yavaş yavaş
Görücüye mi çıkıcan kız bu ne hal bu ne telaş
Kıvıra kıvıra ipince belini gez toz dolaş
Yakında çıkar senin uğruna büyük bir savaş
İmajını sevsinler ne tatlı bir şeysin sen
Ne önemi var rengin
Beyaz da bir siyah da
İnsanlıktır tüm dengin
Sebep de bir sonuç da
Bilmediği dil mi var
Çok uzaklarda karlı dağların ardında bir kardelen
Ulaşılmaz erişilmez
Kalbim acıyor içim daralıyor
Efkarım dağlara taşlara sığmaz
Gecenin karanlığında kederlerim lal
Mutlu olduğun kadar mutluyum
Hava suratını asmıştı
Bulutlar içli içli ağlıyordu
Yağmur öfkesini kusarcasına ok gibi saplanıyordu toprağın bağrına
Güneş küsüp gitmişti çok uzaklara
Rüzgar bu sefer daha şiddetli söylüyordu şarkısını
Soğuk titrete titrete kucaklamıştı özlediği kenti
Yar karanlık hayatımın geriye kalanı
Yar senin dünyan hala aydın mı
Gerçek mi bu sevda yoksa yalan mı
Artık hangi düşümde bulurum seni
Bilmem kaç asır sonra seversin beni
Maviye bakıyoruz seninle
Bir güvercin uçuyor seyredalıyoruz
Güneş ısıtıyor içimizi
Bize hayat veriyor
Karanlığı taşıyoruz sonra evimize
Geceye tanık oluyoruz
Hayata küser gibi ayrıldın benden
Ölüme koşar gibi terkettin beni
Şimdi küçük bir çocuğun en masum hali kadar
Hiç istemeden alışıyorum sensizliğe
Oysa nefes almak gibiydi seni sevmek
Bu ayrılık nâmütemadi bir ayrılık
Aslı yok sahibi yok
Bu ayrılığı mübalağa etmeninde bir anlamı yok
Umut tükenmez bir kalemdi
Sen ise o kalemi kırdın
Sen yoksan umudum yok
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!