Yusuf Aslan4: Hakkında ziyaretçi görüşle ...

Yusuf Aslan4
14

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

  • Yusuf Aslan
    Yusuf Aslan 03.06.2011 - 20:12

    FAZIL’IM.

    Çok emek verdiniz yurda
    Ruhun şad olsun fazıl’ım
    Yem etmedin kuşa kurda
    Ruhun şad olsun fazıl’ım

    Çok direndin çok çalıştın
    Bütün detlere alıştın
    Düşmana karşı savaştın
    Ruhun şad olsun fazıl’ım

    Yer yüzünde tüm karada
    Çok fazıl’lar var sırada
    Gözün kalmasın arkada
    Ruhun şad olsun fazıl’ım

    Kul Yusuf der yüce halka
    Selam olsun tüm Kıbrıs a
    Kim bakidir dünya sana
    Ruhun şad olsun fazıl’ım.

    ————
    Sayın. Dr. Fazıl Küçük’ü Saygıyla anıyorum.

    Söz: Yusuf Aslan.
    Malatya / Fethiye.

  • Yusuf Aslan
    Yusuf Aslan 10.05.2011 - 14:15

    DEVOĞLU ÇAMLIKLARI.!

    Sevgili Canlar.
    Beldemizde parmakla sayılacak kadar okumuş olan beldemiz insanlarından, Emekli Asker. Albay Aliseydi Karakaş beyefendinin, bundan bir yıl kadar önce, beldemizin üst tarafında bulunan “eynik” bölgesinin yaslandığı dağın yamaçlarına (5000) beş bin adet çam fidanları ektirerek oraları orman bölgesine çevirdiğini hepimiz biliyoruz. Bende, o zamanlar bu çalışmalarından dolayı kendisinin takdire şayan olduğunu ve teşekkürlerimi yazmıştım. Ancak aradan geçen bu bir yıl içinde, kendi kişisel araştırmalarımın sonucunda öğrendimki sadece bizim devoğlu dediğimiz yerin “eynik” bölgesine çam fidanları dikimiyle kalınmamış. yine, devoğlu dediğimiz yerin “güvendik” bölgesinin bulunduğu mevkinin dağ yamaçlarından “kabaktepe” bölgesine doğru çam dikimi için oralar tarıma açılıp (30 000) otuzbin adet çam fidanı dikilerek oralarıda ormanlık alana bezemiştir. Albay Aliseydi Karakaş beyefendiyi bu verimli çalışmalarından dolayı bir kere daha kutluyorum ve kendisinin bilgi ve birikimlerinden dahada faydalanabilmek istiyoruz. hatta, beldemiz için olsun Malatya’mız için olsun, Türkiye’miz için olsun gözardı edilemeyecek kadar önemli bir değer ve şahsiyet olarak görüyor ve düşünüyorum. Yine araştırmalarıma göre Fethiye bölgesine dikilen bu (35000) otuz beş bin çam fidanları sayısına pek çok kurum ve kuruluşlar bile ellerinde imkanları olduğu halde yukarıda belirttiğim rakama ulaşamamışlardır. Hani bizde bir Ata sözü var “yiğidi öldür ama yiğidin hakkınıda ver” derler. Bende bu doğrultuda nasıl bir yaklaşımda bulunabilirim diye düşünürken “Devoğlu Çamlıkları”na yazdığım bir Şiir’imi armağan edip ve bu meyanda,da Fethiye’ye ve Fethiyelilere selam ve sevgilerimi yolluyorum.
    Saygılarımla.
    Yusuf Aslan.
    Malatya / Fethiye.
    ———————-

    DAĞLAR BAŞINDA.!

    Kim demişki orman yetişmez orda
    Bizim devoğlunda dağlar başında
    Hızır yetişirmi kalmasan darda
    Bizim güvendikte dağlar başında

    Eli kürek tutan dağa yürümüş
    Emek çekip nice fidan dikilmiş
    Köyün üst yanını orman bürümüş
    Bizim devoğlunda dağlar başında

    Ta kabak tepeye varmış ormanım
    Dahada güzeli olsun muradım
    Eksen insan biter olmuş dağlarım
    Bizim güvendikte dağlar başında

    Selam olsun emek çeken dostlara
    Alıpta koyasım gelir başlara
    Ormanın bir ucu gider sarsaba
    Bizim devoğlunda dağlar başında

    İnsanın elinden kurtulmaz azim
    Çalışan menzile erermiş gözüm
    Kul Yusuf der gayrı çıksın avazın
    Bizim güvendikte dağlar başında.!

    Söz: Yusuf Aslan.
    Malatya / Fethiye.

  • Yusuf Aslan
    Yusuf Aslan 08.05.2011 - 17:16

    BİR ŞİİR’İN HAZİN ÖYKÜSÜ.

    Evet Sevgili beyler. Siz bilirmisiniz bizim buralar türüm, türüm Anadolu kokar. Ne senin arka bahçenin, ne senin mutfağının, nede senin çöplüğünün kokusu, bizim köylerde, hatta elleri nasır bağlamış köylü canların ahırında bile kokmaz.
    Niye kokmaz onu da biliyormusunuz? işte oralardaki o vatan perver canlar varya, alın terini dökerek tarlasına ekip’de yıl sonunda kaldırdıkları helal olan organik yerli mallarını kullanmaktadırlar da ondan kokmaz.
    Oysa günümüzde, her taraf da zuhur eden, İnsanların sağlığıyla oynayan ne O zalimlerden nede hormonlu yiyeceklerden, onların haberleri bile olmaz, hatta öyle şeylerden uzak dururlar. Peki bu milletin sağlığıyla oynayan O zalimler, O yüce Allahın huzurunda nasıl hesap verecekler. bunu da biliyormusunuz? ben, merak ediyorum.
    Evet sevgili canlar. Bir zamanlar ben de işsiz gücsüz garip gurebanın biriydim, (gerçi, halada bir garibanım) diyeceğim şu ki, O zamanki garip gurebayı benimsemeyen hatta istemeyen bir görüşü yada bir zihniyeti, şimdi ben nasıl bağrıma basar benimseyebilirim ki. çünkü, O zamanki zihniyet ile bu günkü zihniyetin hiç bir farkı yoktur ki, o zamandan bu zamana değişen ne oldu ki yani.
    Evet sevgili canlar. niye aynı zihniyet biliyormusunuz, çünkü oradaki birlik ve beraberlik varya, yani oradaki toplananların hepsinin de, aklı da aynı, fikri de aynı, zikri de aynı, işte bundan dolayı ben hayattan umutsuzum. Sevgili canlar, Ben bir zamanlar 1979, yılının şubat ayında yerel yönetim Bakanı Rahmetli Sn. Mahmut Özdemir bey efendinin yanına gittim, ağladım sızladım, derdimi dökdüm, iyi kötü bir işe girmek için, yalvara yakara bir mektup aldım, bu mektupla P.O.G.M,ne gittim. P.O.G.M. Özel kalemine gösterip müdür beyin yanına girmek istedim. ancak, O kalem müdürü mektubu bana verin ben müdür beye iletirim, size de en kısa zamanda haber iletiriz deyip bizi de içeriye sokmayıp mektubu elimizden alarak oradan uzaklaştırdı. ben düşünüyorumda, şimdi bile O zamanki zihniyetle bu günkü zihniyet aynı gibi, ben o mektubu verdiğim O günden bu güne kadar ne P.O.G.M.den nede O kapıcı olan beyefendi den, bana her hangi bir haber gelmedi.
    Oysa ben ömrümce o partiye oy verdim, halada vermekteyim. gene Ben düşünüyorumda (acaba bizler “hangi parti olur sa olsun” oy verdiğimiz için acaba enayimiyiz diye de düşünüyorum) O mektubu P.O.G.Müdürlüğüne verdiğimde ben 23. yaşımdaydım, şimdi ise 55, yaşımdayım. ancak o mektubu verdikten bir müddet sonra onlara inancımı yitirerek, 3, 5, kişilik yerlerde çalışmaya başladm. Allahtan başka torpili olmayan bir genç olarak inadına, azimle ve bir kararlılık için de yıllarca çalışarak emekli oldum.
    Benim bu halim,
    FELEKTEN KURTULDUM DERKEN, NAZLI YARDEN DARBE YEDİM?

    gibi değilmidir yani. benim gibi gençlere yapılan bu insafsızlıklar, niye yani diye düşünüyorum.
    sonuç itibariyle ben kendi becerimle iş bulup çalıştım, ya iş bulamayanlar ne yapıyorlar? buda madalyonun diger bir yüzü, umarım madalyonun her iki yüzünüde görürler diye umut ediyorum. Evet sevgili canlar benim yaşadığım bu acı tobloya karşılık yazdığım bir Şiir’imide, lütfen gelin hep birlikte okuyalım.
    —————————————————-

    DEDİLER.!

    Varıp pay tahtına arayıp sordum
    Gidip Özdemiri görün dediler
    İyi günü heder günümde buldum
    Derdiyin dermanı olur dediler

    Yalvara, yalvara gittim Allaha
    Bir derdime çare umdum billaha
    Kederli derdimi döktüm mahmuda
    Özyüreğe mektup alın dediler

    Der yusuf boynumu büktüm götürdüm
    Olunmaz dertlerle kendim bitirdim
    Özyürek bey sonum kötü getirdin
    Hadi memlekete gidin dediler.
    ————————————
    Evet, beyler, Atalarımız ne demişler. Keser döner Sap döner, Gün Gelir Hesap Döner. işte bu laf,ı Atalarımız boşuna dememişler.?

    Saygılarımla.

    Söz; Yusuf Aslan.
    Malatya / Fethiye.

  • Yusuf Aslan
    Yusuf Aslan 07.05.2011 - 15:10

    SOKAK'DA SANAT'A DAİR İZLENİMLERİM!

    21. 24. Nisan. 2011. tarihinde İskenderun Belediye Başkanı Sayın. Dr.Yusuf Civelek beyefendi.

    Ayna İskenderun Kültür Sanat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sayın. Kemal Düz beyefendi.
    Yine, Evimiz İskenderun Süpürge Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sayın. Dr. Fatih Köse beyefendi olmak üzere, bu saydığım önemli kuruluşların kıymetli başkanları birlikte düzenledikleri, Sokakta Kültür ve Sanat şölenine beni’de davet etmişlerdir.
    Ben’de bu önemli davete icabet ederek 23. Nisan. 2011. tarihinde iştirak ettim…

    Kültür ve Sanat adına amatörce olsa’da Kültür ve Turizm Bakanlığı onaylı, ve xxxxxx ISBN.No’lu, yazıp’da Halk’a sunduğum “GaripMirto” isimli Roman’ımın haricinde yazıp’da hala kitaplaştıramadığım iki adet Roman’ım ile üç adet’de Şiir kitabımın hazır vaziyette olduğunu hatta Sanat adına amatörce olarak verdiğim emeğimi bi hiç e saymayarak beni’de davet ettiklerinden dolayı bu davete Yazar: Yusuf Aslan olarak katıldım..

    Sokakta Sanat şenliğine davet edilmemiz ise bizler için, üstadlarımız tarafından profesyonelliğe yukarı çıkan merdivenlerin ilk basamağı olarak’da yorumlanmaktaydı. Ayrıyeten, İskenderun Kültür ve Sanat adına, Sokakta Sanat şölenine katılmaktan onur ve şeref duydum…

    İskenderun’da Sanat a dair güncel izlenimlerime gelince.

    “Ferda” Kitap evinin yeri, İskenderun Belediye binasının hemen arka tarafında olduğunu bir dostumdan duymuştum, İskenderun'a varıp’da otobüsten indikten sonra, İskenderun’un bir yabancısı olarak ilk işim, İskenderun Belediye binasının nerede olduğunu Halk’tan sormak oldu, hani derler ya, aradığın Fizan’dada olsa git ara bul diyenlerin hesabı, ben’de araya, araya Belediye binasını buldum,

    “Ferda” kitap evini ise bulmam daha kolay oldu. “Ferda” kitap evi sahibi ve aynı zaman’da Kültür Sanat Derneği Başkanı Sayın. Kemal Düz beyefendi ile tanıştıktan sonra Kemal bey beni, daha önceleri telefon konuşmasıyla tanıştığım Sayın. Yazar Ali Göçmen bey efendiye yönlendirdi, iki saat kadar Sayın. Ali Göçmen beyefendiyle hayli güzel sohbetlerimiz oldu,
    kendilerinin geniş kapsamlı engin bilgilerinden feyz alarak kendi bilgi ve birikimlerimi daha da genişletme çabası içinde oldum. Bir müddet sonra Sayın. Ali Göçmen beyefendi ile birlikte kalkıp giderek, Halk arasında “Sanat Sokağı” diye adlandırılan meydan’da bütün yazarlar ve şairler hep birlikte toplanmıştık.
    İsim sırasıyla hazır bulunan saygı değer Şairler ve Yazarların isimleri aşağıda gösterilmektedir.

    Yazarlar olarak;

    Akın Bodur, Münevver Düver, Hüseyin İnsan, Ali Göçmen, Cevdet Uygun, Refik Kireççi, Yahya Gülgeç, Hüseyin Çirkin, Akay Eren, Haşmet Kolağası, Yusuf Aslan, Çetin Kalkan, okurlara kitaplarımızı imzaladıktan sonra.

    Şairler olarak'da;

    Sabahattin Yalkın, Celal İnal, Mustafa Akyürek, Selçuk Akkoyunlu, Sema Sabuncu Terzi, Filber S. Çobanoğlu, ve ben, Yusuf Aslan; sırasıyla Şiirlerimizi okuduk.

    Ayrıca Feridun Akın (tiyatro) , Meral Aran Kaysı(ressam, heykeltıraş) , Yasemin Tümkaya(ebru) Müjgan Tayhoş(Onestroke- tekdarbe resim) , Aslınaz Bale Dans Müzik Kursu, Meryem Yıldırım ve öğrencileri(heykel) , Mete Köroğlu Sinevizyon Gösterisi –Sergisi (fotoğraf) , Seden Hastürk(seramik) , Ayşe Barutçu(taş süsleme) , Türkan Işık (karakalem) , İnsaf Sultanoğlu(yağlı boya) , Hüseyin Öcal(yağlı boya) Emrah Ateşli, Doğan Yetim ve Ahmet Emre Peynirci(heykel atölyesi) , Ramazan Kanat(fotoğraf) , Mehmet Atilay (Ozan Türabi-müzik) , Mehmet Fazıl Karasu(müzik) , Türkay Şan(hattat- kaligraf (güzel yazı sanatçısı) Mustafa İncedil(Aşık-müzik) , Yusuf Kaba, Kemal Düz(şiir) , Ali Traş(gazeteci) , Şule Kumru(keman) , Yan Flüt-Gitar-Gitar- Keman(Ünal Müzikevi) , MKÜ öğrenci Topluluğu(Müzik) , Ali Kiremitçi(sabun ustası) , Zübeyde Arzu Kandemir(takı) , (Ali Atak (güvercin yetiştircisi) kendi alanlarında sunumlarını yaptılar. İskenderun’lu olan yazar Ayla Kutlu ile karikatürist Muhittin Köroğlu ise, ulusal düzeyde tanınan konuk sanatçılarda mevcuttu.
    Ayrıyeten, Sanat Sokağında pek çok aydın Gazeteci ve Yazarlarla yararlı sohbetlerimiz olduğu gibi aynı masada birlikte oturduğumuz Gazeteci Yazar Sayın. Akay Eren beyefendiylede çok güzel ve yararlı sohbetlerimiz olmuştur.
    Sanat Sokağımızı yalnız bırakmayan yüce Halkımızın dışında İskederun Millet vekili adaylarıda gelerek Yazar ve Şairlerimize destek verip tebrik etmişlerdir. Onun ötesinde İskenderun Belediye Başkanımız Sayın. Dr. Yusuf Civelek beyefendi günü birlik olarak gelip havuzlu çarşı Sanat Sokağını ziyeret etmişlerdir,
    bu vesileyle Sanat Sokağını yalnız bırakmayan başta yüce Halkımız olmak üzere, Sayın. Başkan Dr. Yusuf Civelek beyefendiye, Millet vekili adaylarımıza ve bu Sanat Şölenini tertipleyen ve emeği geçen bütün canlarımıza en içten şükranlarımı sunar ileriye yönelik daha da geniş kapsamlı olarak Kültür ve Sanatın genişlemesi ve canlanması dileğiyle diyorum ve bütün yurttaşlarımı saygıyla selamlıyorum.
    Ayrıyeten, Kültür ve Sanat şöleninin güzel ve görkemli geçtiği adına bir güzel Şiir’imle gönül bağımızın sizlerle olduğunu en samimi duygularımla ifade ederim…

    BEN O ESKİ BAYRAMLARI ÖZLEDİM.

    Günden güne şu insanlık azalır
    Ben o eski bayramları özledim.?
    Kim derdiki fitne fucur kazanır
    Ben o eski bayramları özledim.?

    Dolaşırdık her büyüğe giderdik
    Büyük küçük demez sayar severdik
    Kurbanlar keserdik bayram ederdik
    Ben o eski bayramları özledim.?

    Dilerim mevladan yüzümüz gülsün
    Var olsun toprağım bereket bulsun
    Dostlar bayramınız mübarek olsun
    Ben o eski bayramları özledim.?

    Bir ekmek uğruna çıktık gurbete
    Gözümü açtımki geçmiş kırk sene
    Çok görürler iki satırı bile
    Ben o eski bayramları özledim.?

    Kul Yusuf der ya rab dedirtme hayvah
    Diyarı gurbette kurduk karargah
    Gurbet elde düşüp kalksakda vallah
    Ben o eski bayramları özledim.?

    Söz: Yusuf Aslan.
    Malatya / Fethiye.