Yürüyorum
Çıplak geceyi omzumda taşırım,
adetli bir yalnızlık gibi ağır, usul usul.
Her adımım çıngıraklı bir şeyin son sesi,
ayaklarım kanayan tellere dokunur gibi.
Cebi delik bir ümit taşıyorum;
bir yudum su, bir tutam harf olur akşamımda.
Göğsüm bir çöl mührü, içimde güneşin kırığı,
her “keşke” serap misali titrer dudaklarımda.
Kimsesizlik, eski bir köprünün gölgesi gibi uzanır önümde,
adımlarım köprü taşlarının hikâyesini sayıklıyor.
Korkaklığım, sabahın solgun aynası — çekingen, çatlak;
tedirginliğim rüzgârla yarışan kuru dallar gibi kıvranır.
Gözümde biriken tuz; sessiz yağmurun izidir,
umudum, yaralı bir kuşun kanadına benzer — hâlâ denemede.
Yürüyorum; yarayı yakarırcasına sevdayla, inatla, usulca,
her adımımda yeniden dirilen bir veda taşıyor adımlarım
Durak durak,şehir şehir,diyar diyar
İnadına inadına yürüyorum
Mahmut Tuğrul Agsu
Yürüyüş hayata tek kişilik eylemimdir !
Kayıt Tarihi : 20.9.2025 07:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yürüyüş inat yokluk
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!