Yürürken Yayan Yapıldak Şiiri - Hasan Öz ...

Yürürken Yayan Yapıldak Fani Yollarda

Yürürken yayan yapıldak fani yollarda,
Çok canlıyı fani canı için yaşarken gördüm.
Yapraklar da bir gün toprak oldu, kalmadı dalda,
Her meyvenin kendine benzer neslini gördüm.

Tok doymadı bir türlü, yese de bütün dünyayı,
Haramzade onmadı bir türlü, olsa da devlet haznedarı.
Ağa da bey de haksızlıkla süremedi hiçbir sefayı,
Dünyanın cezasının dünyada çekildiğini gördüm.

Adalet hakkı sağlamadan, güç adalet kılıcı olmuş,
Güç kimde ise onun kanunları hep kalıcı olmuş,
Topraktan gelen, topraktan geleni kırıcı olmuş,
Çeliği kül eden bir kibritlik ömürlü kağıtlar gördüm.

İlim irfan verilecek yerde edep yok olup gitmiş,
Din İman denilen yerde maneviyat hepten yitmiş,
Bir diş elma ısırığına kölelik eden nesiller bitmiş,
Kılıflar içinde götürülen şerefeli minareler gördüm.

Sevilen bilmez olmuş sevginin kıymetini, değerini,
Seven sevdiğine yük yüklemiş, vurmuş çulunu semerini,
Sevip de sevilen beğenememiş sevdiğinin altın eyerini,
Sevgin için ölürüm deyip de sevdiğini öldürenleri gördüm.

Dünyayı cehenneme çevirip de cenneti hayal edenleri gördüm,
Hak yolunda yürürüm diyen, sübyan hakkını yiyenleri gördüm,
Üç yüz altmış gün fitne kazanında kardeş etini kaynatıp da,
Beş günlük umre ile cennete bilet aldığını sananları gördüm.

Haram helal ver Allah’ım Senin kulun yer Allah’ım diyenleri,
Gece gıybetle yatıp sabah zan ve zemle beslenenleri,
Şerefsizin şerefsizliğini zem edip bire kırk katıp abartıp,
Yüz yüzeyken şerefsizlerin pabucunu yaladığını gördüm.

Mazlumun en perişan halde sessiz kaldığını,
Densizin, haksızken cazgırlıkla hak aradığını,
Siyaset yaparken dinden imandan çıkanları,
Muhalefet yaparken vatanını satanları gördüm.

Bir yanda bu toprak için canını, can paresini feda edenleri,
Bir yanda ekmek yediği bu toprağı haçlılara satanları,
Medeniyet, çağdaşlık adına topluma fitne katanları,
Fakirlik edebiyatı yapıp para destelerinin üstünde yatanları gördüm.

İçimize gizlenmiş haçlıların halkı bölüp, kürdü hakir görüp,
Doğruları sis perdesi ile kaplayıp hakkı batıl ve zahir görüp,
Kürdü, ermeni yahudi ve haçlıya kul edip, onları masum fakir görüp,
Onların fikirlerini kandırıp kadın kız kızan kırdırdığını gördüm.

Netekim deyip de hükümet yıkıp,
Sabi yaşta bebeleri katledip,
Gençliği mahvedip,
Bir devletin tüm düzenini çökertip,
Devletin idaresini haçlıya teslim edeni de gördüm.

Hükümet olmayı beceremeyip,
İktidarı yıkmak uğruna,
Haçlı örgütleri ile bir siperden,
Devlete millete saldıranları gördüm.

Allah adını andı diye işinden aşından edilenleri,
Baş örtüsünün maneviyatı için,
İşkence gören, işinden, istikbalinden olan,
Hürriyeti gasp edilenleri gördüm.

Öte yanda başörtüsünü örtüp,
Aleni zina yapan, avreti açık,
Namusunun topuzu kaçık
Ahlakını sefil edenleri gördüm.

Hayvani hislerine gem vuramayıp,
Nefsine hâkim olamayıp,
Hayvandan çok daha adice,
Nefsi için insan katleden canileri gördüm.

Evrensel bin bir kural var iken,
Yaratanın en hassas tembihatları var iken,
Cenneti dünyada yaşamak için şartlar var iken,
Tüm güzellikleri yok ederek
Dünyayı cehennem yapanları gördüm…