yürü kendini aşk
yürüyorum…
elimle ceplerime doldurarak ardımda bıraktığım yolu
çakıl taşları gibi batıyor ay ışığı tenime
çalılardan geçmiş zaman sözleri çıkıyor ansızın
yıldızlar rüzgarı kesiyor
Bursa'da eski bir cami avlusu,
Küçük şadırvanda şakırdayan su.
Orhan zamanından kalma bir duvar...
Onunla bir yaşta ihtiyar çınar
Eliyor dört yana sakin bir günü.
Bir rüyadan arta kalmanın hüznü
Devamını Oku
Küçük şadırvanda şakırdayan su.
Orhan zamanından kalma bir duvar...
Onunla bir yaşta ihtiyar çınar
Eliyor dört yana sakin bir günü.
Bir rüyadan arta kalmanın hüznü
yüreğimin coğrafyasında
pasaportsuz yolculuklardı
bütün isteğim
her karesinin mayınlı
tutuk adımlarımın
serseri olduğunu
yazık
çok geç anladım
Erdal TOPRAKÇI
'çakıl taşları gibi batıyor ayışığı tenime' mısrası çok ilginç geldi bana.aydede sevdalısı olarak...aydede nasıl batar insana merak ettim.ben ona bakınca rahatlarım,ışığını içime çekerim,enerji ile dolarım,onu hep okşar bulurum.bu nedenle çok ilginç geldi.tam olarak ne demek istediniz?
teşekkür ederim.
'aksak ritimli bir gece
öldürürcesine içime sürgün edilmiş ateşi avutuyor…
yürüyorum…
avunduklarım tespih sabrı
ama dünya çekim kuvvetinden bırakacak sanki
tutsa böyle uçurum ucunda ayaklarım
tutsa yer çökecek '
Mükemmel bir anlatım, nefis bir şiir ve kudretli bir kalem. Haz duyarak okudum, yüreğinize sağlık.
Her bölümde gizli bir fotoğraf, melodi aynı ve deri...
Anlatım çok güzel sayın İrfan Sarı ...Kutluyorum ...
esmer ekmeğim
yer sofrası gözlerin, bal rengi
yürüyorum; çizmelerimden aşk taşarcasına
ekin düşlerinize beni
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta