Yetimce umutları rüzgârlara savrulmuş kış fırtınası
Yalnızlığın renginde açar yapraklar,
Yalnızlığın sürgününde.
Sevdanın yolları yokuş olur, ateş olur,
Yakar güneş acımasızlığında.
Gönül yarası bu, mavi gözyaşı bu
İhanet gibi en umulmaz yara
Ve hançerde kan,
Gül yarası, kuşun kanayan yarası
Ayrılık rüzgârları eserken seher vakitleri
Bir göç yaşanır, uzak diyarlara vurur sürgün beni
Yıl boyunca bir şafak türküsü, yanık buğday kokusu
Uçurum çığlığıydı senden ayrılan her anım
Giderken yüreğimi sana bıraktım.
Çiçekler baharda açıldı yaprak yaprak
Kış uykusu, talan mevsimi, yeni ölümlerin soğukluğu
Ve derin uykularda yılanların bahar rüyası
Biliyorum beni alıp götürecekler
Yıkılır köprüler geriye, kan ve gül kalır
Yitik sevdanın gölgesinde ayrılıklar benimle kalır.
Kırmızı karanfiller aşkın çekilen çilesi
Çiçekler susayınca yüreğimi sana bıraktım.
Ve şimdi ağlamak zamanı
Kavuşmanın bittiği yerde, kahır gözyaşları
Dikenli tellere takılır sevda yıldızı
Saatler ayrılığın vakti...
Ne olur sil gözyaşlarını, ağlamak benim olsun
Bilirsin umut ekmekle büyür,
Yasak dünya, sensizliğin sürgünü
Yalnız bir yürek acısı gülü soldurabilir.
Elveda sevdalım
Yüreğimi solgun âşıkların umuduna bıraktım.
Giderken yüreğimi sana bıraktım.
Kayıt Tarihi : 10.10.2023 23:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ayrılık üzerine bir şiir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!