Yine bir gün aktı gitti, avuçlardan kayan kum gibi,
Ardında buruk bir tat, önünde belirsiz bir sis.
Kimi bekledi gelmek bilmeyen bir gölgeyi,
Kimi sessizce ördü gelecek olanın hayalini ...
Gidenin ardından rüzgarlar delice savruldu,
Gelecek olanın ayak sesi bile duyulmaz oldu.
İmkansızdı bilirdik, yine de tutunduk bir hayale,
Şimdi o da solup yitti, döndü kuruyan bir çiçeğe
Ve ben, bekleyenlerin hüznüyle baş başa,
Yalnızlığın şiirini okuyorum yine karanlığa,
Her bir dize kanıyor içimde, tarifsiz bir sızıyla.
Belkilerle geçen, umutsuz bir bekleyiş daha.
Gecenin sessizliğinde yankılanıyor ahlar,
Sabahın ilk ışıklarıyla dağılmıyor ki yaslar.
Bir ömür sürecek bu sancılı hüzünlü bekleyiş,
Tüketecek mi nefesi, kararacak mı her renkli düş.
Yine de bir umut kırıntısı var içimde derinde,
Belki bir gün doğar o beklenen nurlu gonca gül
Ya da alışırız bu acıya, kayboluruz zaman içinde,
Bu sonsuz boşlukta kaybolur, geride kalır hüzün...
Şimdi bu son dizede kalsın tüm bu acılar,
Aralarda saklı kalsın, kapanmayan yaralar.
Bitse de bu şiir, bitmez bu biçare bekleyiş,
Ömrümce sürer, yüreğimde işkence dilimde sitayiş..
Kayıt Tarihi : 15.7.2025 10:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!