Bir bulut olsam ve yine ve yeniden yağsam.
Uçurtmaları tellere takılan çocuklara uzansam.
Alçalarak alçaklara konsam.
Kalplerimiz sonsuz bir biçimde sevişsin birbirleriyle,
Bu tensel değil duygusal bir birleşme.
Kırılan kalp odalarında sigara yakalım karşılıklı
Donuk ve ıssız sokak uğultusu eşliğinde.
Camdan odaların çatlamış duvarlarında
Buğulu isimlerimizi yazalım.
Sustu
Soğuk odanın kırık camları
Ağladı
Sere serpe
Dingin yağız hep kararlı
O küçük çocuğun arkasında saklandı
Bir hasret var ki o yüreğimde hiç sönmeyen
Cayır cayır kavurur beni dert etmeden
Yanacağım ben de bu acıyla hep beraber
Sürüp gidecek ben de bu yangın istemeden
Gelir geçer dertler gibi değil bu sefer ki
suskun durmuş gündüz.
pencere pervazında bir çocuk.
saat epey geç oldu, 2.40.
kalbimde bir sızı belli belirsiz.
caddede bağırıyor sokak satıcıları
kapıları çalıyor bohçacı arap kadınları.
Sizler bizlerden farklı
UCUBE,ler...
Haysiyetsiz huylarınız efendiniz.
Boğulun, yanın, kahrolun;
Kusarak yahut tükürerek.
Bizden uzakta
Koparamıyorum kalbimi baş kaldıramayan güneşlerden, sorumsuz küçük çocuk halleri yakama yapıştı. Çığlık çığlığa...
(Umay Umay & Yunus Emre Ersoy)
Gün susadı üzgün tenim
Yalnızlığa alışkın bu korkak hislerim
Sevgi nedir hiç bilmedim
Surları çiğnedi bu serdeki benliğim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!