’Sana yakılan her şiirin
Külünde biraz hüzün vardır
Ve seni unutmak için baktığım her yalnızlıkta
Biraz yüzün..’’
Ve her mavinin tuzunda bir sonbahar vardır
Mevsimlerden kaçak..
bu gece koynuna bir sarmaşık dalı olarak girsem
sürgünümü bağlarmısın kollarına
ve fidelerimde sarı çiçekler açmadan daha
yapraksız,susuz, o kurak halimle
tutunmak için sana...
ve baharda yine erik ağaçları haraç keserken
sonraları tarafımca belirtilmesede
hakkımda söylenen her aşk yalanı yalan..
peşinen hatırımda kalan ne varsa geçmişten bu yana
yana yana dururda küllerini geceye savururken usuldan
bu kent de şair olmak
bir kentde yalan olmakla eş anlamlı çoğu zaman
eski şehirlerden çaldığım
kırık dökük bir şarkı çocukluğum
nağmeleri arasına kaç oyun, kaç yalnızlık gizlediğim
en kalabalık çağlarım şimdi nerdeler
nerdeler o yollarında beyaz desenli ayakkabılarıyla
seneler..nerede içime gizlediğim yalnızlığım.
kayıp bir şilep sızıyor hüzünlü bakışlarında
gitme sevgilim
batırma tüm umutlarımı yokluğuna...
bu sarsıntıyı kaldırmaz gövdem parçalanır
dağılır derin ayrılıklara
ben gemi değilim ki limansız
Konuşsam sessizliğim susar
gri gölgeler belirir aynalarda
adına ayrılık denir.
sen kokar bütün kadınlar
gözlerimi açana kadar
sen kokar kaldırımlar
beni kimse tanımaz ama herkes hatırlar bir yerden....
avucumda avuntular
kırık dökük
sermayesiz bir hayal kadar kıymet arzeden
telaşlı,bazı hüzün,kederli bazı bazı
alnımda çizgiler kavisli yorgun
asaleti,sefaletinde gizli bir mevzu bu
şafağın alacasında bir baykuş konar
hayallerimin en ince dalına
dibinde bir karınca aylak aylak
yapraktan bir tebessüm dilenir tozlu bir rüzgar
tenimi yokluğun kaplar o an.. üşürüm
küsmeye giderim belirsiz akşamlarda
‘’mum ışığında kırılgan hayallerim vardı
anlatayım
dinleyeceksen..
baştan uyarayım
okuma hiç bir şiiri
sıkılınca üfleyeceksen..’’
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!