dara mı düştün 
başın mı sıkıştı 
meraklanma adalet yerini bulur 
korkma hak hukuk bu ülkede formel formül 
kaybolan hukuk değil 
Dicle ve Fırat kenarında otlayan 
Kara koyunsa 
ehil ehildir 
soğuk sulara 
derelere 
evrelere 
sıcak günlere 
derin vadilere 
derin kuyulara 
endişelenme kaybolmaz 
yo yo kurt da kapmaz 
asit yakmaz kafatası kemikleri 
domuz bağı sicimleri kanıtları 
en üst tepe taşında kayasında kavalı
ağzında tecrübeli çoban silo baba gözetler 
sorunları çözer 
meraklanma dedik ya...! 
O alır mesuliyet 
koyun sürüsüdür çobanı pek yormaz 
binaenaleyh dün dündür,bugün bugündür 
sözdeki ülkemizse koyun da olsa özgürdür 
yahu dedik ya! 
O bir çakıl taşından bile sorumlu 
haaay daaa! 
sana “ağlama “dedik ya! 
bak sevgili kardeşim 
biz halk olarak koyu yaşıyoruz 
lakin koyun gibi güdülüyoruz 
büyüklerimize de güvenimiz sonsuz 
ırmağı dereyi geçeriz yüzeriz susuz 
biz yüzmeyi iyi biliriz 
çocukluk arkadaşım macit 
koşu yolu hastanesine koşar 
tanıdık bir ahbabına gider 
anlayacağın iyiniyet köylüsüne 
hasta ziyaretidir
iyi niyetten domaz mı illet
yolculardan arkadan öne 
kaptana şoföre
tek tek uzatıverir bilet
bu esnada iki üç kurt cebine dalar 
garibimin cebinde sadece tek yüz lira 
minibüste büyük kargaşa var 
O soldan sağdan arkadan gelen tebrikleri 
kaptana uzatır yolcu ücretleri 
saf arkadaşım 
can arkadaşım 
iyi niyetine karşılık 
yolculardan bir iyilik 
“ağabey inen yolcular cebini yokladı-daldı 
yani seni tokatladı...” 
macit cebini yoklar 
bakar ki tek yüzlük paralar yoklar 
“...kaptan inecek var” der 
hay Allah gitti yol parası hasta uzaklarda yatar
Belgrat kapı Balıklı Rum ve Göğüs Hastanesi arası 
koşar adımla koşar cadde ortası
bu sabah ki hatunun gördüğü rüyayı hatıralar 
hatun, “... macit dün bir rüya gördüm 
yere dökülen liraları tek tek topladım 
cebine tam yüz lira koydum ”demez mi 
hay lanet olsun! 
hatunun rüyası tersine döndü 
uzaktan üç dört harami göründü 
macit hızlı adımlarla üzerlerine yürüdü 
gençlerden üçü ortandan kayboluverdi 
içlerinden biri macide doğru yürüğü verdi 
ve... 
ve ne dedi biliyor musun? 
avucunu macit’in ovucuna içe koyar,
” Amca,al paranı ne sen bizi,ne biz seni gördük..” 
işte bu! 
Ülkemizin zenginlikleri 
derin derin bilinç altı düşledikleri,düşlerdeki düşünceler 
haramiler bile saf-temiz insanı tanır 
ona merhamet eder 
Ülkemin her köşesinde,ocağında tüter bir tandır 
emek vermeden ekmek yiyene haramdır 
macit arkadaşın ziyaretine gideceği kişi öz amcamdır 
... 
anladım bir fikre vardım 
hasankeyf köprüsünün yıkılışını 
şeytanların kevré xıtme-kutbeye(bitiştaşına)  işeyişini 
koyunların yürüyerek değil yüzerek geçişini 
persler,romalılar,moğollar,osmanoğullarına 
haramiler haramzadeler 
geçiş izni vesikası verişini 
atlar ürkmüş 
timurhan fillerine 
mürekkepli kitaplar renklendirmiş dicle sularını 
taşlar yuvarlanmış kasrik boğazına 
güçlü hegemonyacı işgalçi ordusunu uğratmış bozguna 
kimi beg beyler oturmuşlar huylu huyuna soylu soyuna 
başka ulusların yazarları,çizerleri,misyonerleri seyyahları 
“kürdler dağ kartalına benzerler 
burunları tıpkı kartal gagasına, 
vahşi yaşamları kartal uçuşuna 
dağlarla eşlemiş insanlar 
işgale,ilhaka karşı yükseklere, 
dağın tepelerine doruklarına ev bark kurmuşlar 
namuslarını,mallarını,canlarını hücumlara,akınlara 
haramilere taşlar yuvarlayarak korumuşlar “derler 
... 
çözemedim 
yirmi bin sırp birliğinin ankarada ne işi vardı 
bayezit onların damadı 
hülagü bağdat-basraya kütüphaneleri mabetleri yakıp yıktı
baba bushlara da nakaratı t
timurhan moğolistandan anadoluya mihman-mevan mi geldi
dicle,fırat muratı gerçerken 
tırısmaz mı atlar 
yüzbin moğol,yirmi bin sırp'ta 
var mıydı haya namus avrat 
anadoluda mezopotamyada nasıl yaşanırdı hayat 
... 
hayat ve memat(yaşam ve ölüm)
kulakları çınlasın(ölülerin kulakları çınlamaz)
Rametli Hamido dayı iyi bir masalcıydı 
Turanları,İranileri(acem) ,Kürdleri Arapları cenge çağırırdı 
Maşallahı vardı beyni günümüzün en gelişmiş bilgisayarını aratmazdı 
uzun ve karanlık kış gecelerini meşalesiyle aydınlatırdı 
masallarını üç dört gecede ancak bitirirdi 
her masalı bir ağaca benzeterek anlatırdı 
ipek-tırtıl böceği gövdeden sürünerek dallara yapraklara ulaşırdı 
çıplak dalları yemyeşil yapraklarla süslerdi 
tekrardan gövdeye iner başka dala panzer misali tırmanırdı 
Allah rahmet eylesin,ruhu şad olsun! 
rahmetlinin günahını almayayım 
bazen nazlanırdı 
köye bir misafir mi geldi? 
hemen Hamidoyu çağırın 
Hamido ağırdan alırdı durumdan vazife çıkarırdı 
hastayım,halsizim, dişim ağrıyor 
bahane üzerine bahane yamalardı 
tıpkı rahmetlik babamın yamalı pantolonu misali 
babamın pantolonun Maşallahı vardı 
annem elleriyle yamalar sık kaba beyaz pamuklu iplikle dikerdi 
yaklaşık yüz yüz elli metreden dikişler göze batardı 
bir ip çeksen bir sürü yama dökülürdü 
yaşamın geçekleri 
Hamido da nazlandı mıydı bahaneler bir bir dökülürdü ağzından 
alternatifsiz köy masalcısı 
belki de haklıydı 
akşam yemeğine çağırılmamış 
çağrılmazsa da göreviymiş 
sadece masal değil hizmet etmek de görevmiş 
de hade Hamid seni dinliyoruz 
Hamid! 
Ihı ıhı ile ağzını –soluk borusunu iyicene temizler 
yerli cemaata sağlı sollu ihtar yollar 
Allah sizden razı olsun-Allah ın hatırına huzuru bozmayın 
ıslatmayın-dılopa nekin 
yerli cemaata sağlı sollu ihtar yollar 
... 
kartallar yükten uçar 
aslan pençesin yavru ceylan naçar 
esen yeller kokuyu çarçabuk etrafa saçar 
akbabalar leş kargaları kartallar konar 
ilhak işgal fetih ne fark eder 
zaman Hamido dayıya geç tekabül eder 
Hülagü,Timur,Beyazıt,S.S.Han,R.Çarı bu topraklarda ne arar
ve diğerleri 
bu topraklar İslam'dan,babadan bize yadigar 
Hamido dan çıkardı hünkara iyi bir hizmetkar 
olmazdı olamazdı da cengaver 
Puşkin yazar ağırdan alır 
Hamido zihne belleğe alır 
bilal dilden dile ele aktarır 
... 
cemaat suskun 
herkes savaş alnında 
at sırtında,kale önünde,beyaz bir şato(kasr)
kılıçlar çekilmiş 
gürzler mızraklar 
kanlar kesik başlar 
meydanlarda at kişnemeleri 
hünkarlar hanlar sulatanlar 
paşalar ağalar kalan sağlar 
onlar şunlar bunlar 
üst sınıf galipler 
memnun agamemnun
mağluplar 
fakirler garipler 
en alttakiler 
halklar tebalar 
ulemalar alimler 
sefiller yoksullar 
gayri memnunlar 
... 
Hamido su ister 
serili mindere iki yastık belini destekler 
uzundur kış geceleri 
cemaat olmuş gaza neferi 
sönmek üzeredir odanın isli gaz feneri 
herkes olmuş levent,çeri yeni çeri Allah ın askeri 
her birine bir fiske atsan kemikler kırılır hastalığı beriberi 
odanın orta yerinde tabaklar bir uçtan diğer uca serili 
kuruüzüm kuruincir yaprak yaprak tatlı şıra pestili 
hurra da hurra meyadn muharebesi sesleri hisleri
masalcının hocanın hacının muhtaraın tepsisi ayrı 
o günün şartları onu gerektirir 
çay,kahve,şıra pek külfet getirir 
meşrubatlar nanay olsa da “haramdır “ fetvası getirir 
kapı önünde gençler 
dudağı kuruyan Hamido en başta 
testiden soğuk su bakırlı el tasta 
aynı tastan ayrı dudaklar alır içeri
köyümün eski yaşam şartları
ülkemin gerçekleri
...
dölveren yeşeren
deviren devrilen
warşowa nato
sento defacto
hanibal romalılar
baba oğul bushlar
nabucco kyoto
cia mosad kgb
baaslar pastatalar
ve başka ajanlar 
bu toprakları hepten postallar geçer
yüce...adeletine sığınırım 
ağzın açık bağrın yalvar yakar yalvarırısın
Allah aşkına doğruyu söyle kime kimin adaleteine sığınırsın
halin perişan 
fırat ve dile suyu cennetten bal ve sütten kıymeli şerbetir
yeraltın yer üstün sana abı hayattır
ilhak işgal şavaş onlara bir sanattr
hamido yaşamıyorsa 
mecido yaşamakta
o da giderse başkası gelecek
nihayet bu topraklar senin olacak
silahlar sucak 
barış gelecek 
mutlu insalar yaşayacak
mezopotamya ovası yemyeşil bağı irem olacak
yüce gücün adletine avuçlarını açacaksın
aç açabidiğin kadar
yalvar yavara bidiğin kadar
bağır avazın çıkabilecği kadar
yetr ki sen sen ol
adaletli ol
adaletine güven
O'na güven! 
fırat kenarında koyunla kuzu berabar yaşasın
hiç kaybolmasın beklentileri
en içten dilekrim
çok çok emeklerim
mezarda da ol beklerim
.................. deli miyim
................................ee
................................be
................................ne
dünyayı  deliler  yönetmedim mi
................14
............07
........09
Kayıt Tarihi : 14.7.2009 23:42:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!