.Yorgunum, bîtap düştüm, başım yastık istiyor
Yorgun kulaklarımda yağız atlar kişniyor.
Beyinler zonklamada, Batı’ya koşu durmuş,
Kader dönüp dolaşmış, yüzüme kapı vurmuş.
Ağlayasın kaderim, bizi iğfâl ettiler,
Salon neymiş ey dostum, kapıda beklettiler.
Düş oldu, hayâl oldu Viyana kapıları.
Şimdiyse önümüzde, anam, el kapıları!
Kimliği yitirmişiz, yorgun düşmüş soylu ruh,
Eğlenceye dalmışız, bizi yutmuş bir gürûh.
Şimdi gökler bulutlu, dağa düşen gözyaşı
Kararsız yolcu olmuş, ağrımakta hep başı.
Kuruttular ruhumu, beynimi körelttiler
Eşim, dostum, komşumla işbirliği ettiler
Gaflet var, dalâlet var ve hattâ hıyânet var,
Kaleler çoktan düşmüş, bizde hâlâ haset var.
Kızılırmak, Sakarya, Ağrı Dağı, Toroslar
Fırat, Dicle, Erciyes... Bak ötüyor horozlar
Kara bulutlar değil; hayallerin rahmeti
Gök kubbe gülümsüyor, kucaklıyor Mehmet’i.
Vuralım taştan taşa bulanık kafamızı
Kalkmaz isek ayağa, çekelim cefâmızı.
Kayıt Tarihi : 31.10.2005 00:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!