Sorma derdimi hafız, halim yok konuşmaya,
Yeni bitmiş bir aşkın, dil yorgunuyum dostum.
Yangın bitmek üzere gerek yok danışmaya,
Közlenmiş bu sevdada, kül yorgunuyum dostum,
Kırk mıydı elli miydi, bilmem ki öz yaşımı?
Kırık bir siyah camdan, İzlerken telaşımı?
Yadırgama ne olur, bulanık gözyaşımı,
Büyük taşlar içinde sel yorgunuyum dostum.
Dünyada bir sürgünüm, sığmadım ben arafa,
Sevmek mi suçtu yoksa, layık mı ber tarafa?
Rüzgar alır çiçeği, atar ya bir tarafa,
Talan olmuş dalların, gül yorgunuyum dostum.
Gör ki son nefesteyim, kesilir biter hızım,
Sanki cennet bağında, yağmursuz geçti yazım,
Dokunma eşiğime, dökülür kalır sızım,
Bağrı kırık bir sazın, tel yorgunuyum dostum.
En sevdiklerim beni, el yerine koydular,
Doğrudur elbet deyip, arkasına uydular,
Mutluluk senin diye, derdi bana saydılar,
Bu yara benim değil, el yorgunuyum dostum
Kahıroğlan sen çekil, girip durma araya,
Uğraşma hiç boşuna, yolun düşmez saraya,
Taştan olsa razıyım, bir yatak ser şuraya,
Ömür denen zamanda, yol yorgunuyum dostum.
Kayıt Tarihi : 25.7.2025 11:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!