Gecenin en ıssız noktasında yürüyorum
Her yer zifiri bir karanlık içinde
sadece sokak lambaları aydınlatıyor etrafı
benim ufkumsa halen koyu bir girdap içinde
Ağır ağır ve düşünceli bir şekilde ilerliyorum
Moda Sahili sanki ilk defa bu kadar
sessiz ve kimsesiz...
Yalnızlık ve bilinmezlik bu gece iki kardeş gibiler
benimde yoldaşım işte bu iki kelime
birlikte yürüyoruz yalnızlıkla; yalnız bir şekilde
birlikte tükeniyoruz bilinmezlikle; çaresizlik içinde
Adımlarım sahil yolunda ilerlerken
yüreğimse sanki Kaf Dağının tepesinde
bir uçurumun kenarında geziniyor
Yaşanmamış bir an vardı
artık o da yaşandı
İyi mi oldu yoksa kötü mü,bilmiyorum
sanki zamandan azade bir düşte geziniyorum
Adı konmamış bir hikayenin
başrolünde; yalnızlığı oynuyorum
Bu bir kader mi yoksa bir keder mi?
Bilmiyorum,belki de düşten uyanmam gerek artık
belki de bu hikayede ben olmamalıydım
seni hiç tanımamalı kim bilir hiç görmemeliydim
Yüreğimi gözlerimle birlikte kapamalıyım artık
ve seni de göz kapaklarımın içinde saklamalıyım
Hissediyorum en içlisinden, bu yolun sonu yok
kim bilir, belki bu yolda sana ihtiyaç da yok
Hayat neyi alıştırmadı ki bize
acı çekmeyi,yalnızlığı,hüznü,mutluluğu…
Bazen geldi birini yaşattı,bazen de geldi hepsini birden yaşattı
ama öyle bir vakit ki şimdi sadece yalnızlığı yaşatıyor
En sertinden esen fırtınalara bile dayanır bu yürek
yeter ki sen üzülme,sen kırılma,sen sarsılma
acı çekmek gerekiyorsa onu da biz çekeriz elbet…
Yavaş yavaş yolun sonuna yaklaşıyorum,çok belli
Amansız bir düşte bir uçurumundan yuvarlanmaktayım
vaveylalarla dolacak göğün sinesi
bu ses her yerde yankılanacak
uzun uzun hikayeleri anlatılacak
şarkıları söylenecek bilirim
Zannediyorum sen gelmezsin
ama ansızın bir gece belki ben gelirim...
Kayıt Tarihi : 21.7.2010 19:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!