Rüzgarı görünce, nasıl da kıpır kıpır kıpırdanır,
Şu kavak yaprakları,
Bana neyi andırır bilir misiniz?
Annesini babasını görünce, hareketlenen çocuklar gibi,
Çınarlar Koca Çınarlar...
Dün yol boyunca hepsini düşündüm.
Yeşilin her türünü, her tonunu,
Baktım da çınarlara, yeşildi, sarıydı çınarların yaprakları
Koca ağaç olarak değil de, yaprak yaprak hatır sormak istedim,
Tüm yaprakları tek tek ellemek...
Sonra Kabataş Otobüs durağı arkasındaki,
Baş aşağı düşmemek için duvara sıkı sıkıya yapışmış sarmaşıklar,
Nasıl yaşam mücadelesi verirler bilmem,
Ha düştü ha düşecek derken bir ömür...
İnönü Stadyumu önündeki ağaçlar,
Hepsinin gövdeleri çatlak çatlak soyuktu,
Sonra anladım nedenini,
Milli maçlarda kazandığımız günlerin, gövde çatlağıydı desek yerinde olur.
Sağdaki Otelin Bahçesindeki, ekilmiş Avrupa çimleri gördüm.
Nasıl da belliydi, sahte olduğu yeşilin,
Düşündüm de şu insanlar, doğayı da zorla tebessüm ettiriyorlar,
Zoraki yapmacık gülücükler gibi...
Kayıt Tarihi : 30.10.2012 19:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Emekli olmadan önce, bir öğle tatilinde Harbiye yoluna ilerlerken, yol boyunca yazdığım bir yazı. 04.10.1995

TÜM YORUMLAR (1)