Feleğin tezgâhında işlendi,
Üzerimize türlü nakışlar.
Zamanın şeridine takıldı ömürler.
Ne fark eder?
Hangi on yıllarda bırakıldı izler.
Zamanın hükmü kalmadığında;
O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin, çay mı kahve mi
Devamını Oku
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin, çay mı kahve mi




döngü döner ama öz kalır...öncesi de sonrası da aynı dokularla bakar, materyaller değişse de...
içinden hayata akan yol aynıdır...ruhun dışarı açılacak kapısı da aynı...çok güzel bir eser...tenrikler şairimize:)
Şiirlerinizle yeni tanıştım ancak güçlü bir kaleminiz ve derin felsefeniz olduğu belli.Kesinlikle tekrar tekrar okunması gerektiğini düşünüyorum.Saygılar...
YÜREĞİNİZE SAĞLIK HOCAM,ÇOK GÜZEL BİR ŞİİR ETKİLİ MISRALAR... KUTLARIM.
SAYGILARIMLA
Şimdi yol alma vaktidir,
Uzun ve çetin bir yolda.
Dinlenmek,
Âlem-i beka’da
Mevlam neylerse güzel eyler ..inşallah
saygılarımla...
Yenemediğin gururundur acı veren.
Ne çok sır gizlemişsin,
Kalbinin kıvrımlarına.
Güzel...etkili dizeler...tebrikler Ahmet bey...sevgi ve saygılar.
Yüreğine sağlık. çok güzel anlatım yüreğin dert görmesin. hesap gününe hazır olmalıyız.
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta