Kanlar üzerinde hayaller yürütüyorum acılarıma harabeye dönmüş silik bedenimden.Yine sonsuzluğa ilerliyor yokluk.
Saat soluk soluğa ölüme koşarken cesetlerden bina edilmiş mabedlerde yalnızlığım zikrediyor Allahı. Münafıkça ağlıyor varlık yokluğun varoluşunda.
Engellenmiş mutluluk hürriyetinde, aydınlığa giden yollara pusu kurmuş zulmet.
Ruhumun içinde acı hatıralarla dans ediyor çarsesizlik sonsuz gibi görünen o yollarda.
Göğe yükselen dualarla çalan yalnızlığa beste yaptığım ızdırap, artık tüm nağmelerin ahengide. Ve şefidir yokluk.
Kentler hep puslu...Umutlar yıkılmış ürkek poyrazlarda.
Sen uykusuzluk nedir bilir misin
Tırnaklarınla yastığını parçaladın mı
Gözlerini tavana dikip
Düşündüğün oldu mu bütün gece
Ve bütün bir gün
Belki gelir ümidiyle bekledin mi hiç?
Devamını Oku
Tırnaklarınla yastığını parçaladın mı
Gözlerini tavana dikip
Düşündüğün oldu mu bütün gece
Ve bütün bir gün
Belki gelir ümidiyle bekledin mi hiç?




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta