Yitip giden zamanlar Şiiri - Erdal Ay

Erdal Ay
244

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Yitip giden zamanlar

Geçen zamanlarda yitirdiğim
Yitip te gittiğim.
Yitip te gittiğim zamanlarda
Avuntularım var.
Umutlarımın çokluğunda yalanlarım,
Yalanlarım da bile avuntularım var.
Gerçeklerin tokadı
Yüzümde,ruhumda patladığın da
Gözyaşlarım,yalvarışlarım var.
Gelmiş geçmiş yıllara isyanlarım,
Gelecek yıllarıma şikayet.
Gelecek yıllarımı kandırırcasına
Yeni yalanlarım var.
Yitip giden zamanlarıma
Zamanım çokmuş gibi.
Çok zamanlar yaşayacakmış gibi
Gibi gibi düşünüşlerim var.
Yalanlarım,isyanlarım çok ama
Çözümlere ayıracak zamanım.
Zamanlarımı doğru yaşayacak
Sanki bende ben yok.
Geçen zamanlarda yitirdiğim
Yitip te giden ben.
Sana soruyorum hey içimdeki sen
Sana haykırıyorum hey be insan....!
Uyansana artık şu uykundan
zaman daha yaşamda varken.
___________18/11/2004_________--------

Erdal Ay
Kayıt Tarihi : 17.4.2006 16:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Sıcak Rüzgar
    Sıcak Rüzgar

    Yola çıktık bir zaman, hevesle, umutla,
    Omuz omuza yürüdük, dağla, taşla, bulutla.
    Kimi düştü ilk yokuşta, kimi kaldı vadide,
    Kimi savruldu rüzgârla, unuttu kadim yâri de.

    Zaman, bir hoyrat cellat, biçti gönül bahçemi,
    Ne dost kaldı dalımda, ne de eski neşemi.
    Kimse bilmez solanları, yüzlerdeki maskeyi,
    Yaşanmamış ömürlerle doldu şimdi defterim.

    Bir dost vardı, gözlerinde yıldızlar parlar idi,
    Zaman geçti, baktım ki, küllenen o nar idi.
    Bir başkası şerbet gibi, neşe verir, taşar idi,
    Gör ki şimdi pas tutmuş, kırık bir kadeh gibi.

    Kimi servet peşinde kendini kaybetti gitti,
    Kimi aşk deyip de ömrünü yaktı, kül etti.
    Kimi kol gezdi hırsla, dostu, yoldaşı sattı,
    Ziyan oldu canlarım, birer birer firkatle battı.

    Ey zaman, ne zalimsin, nice yiğidi ezdin,
    Omuzlarda yük oldun, genç başlara dizdin.
    Kimse seni yenemedi, ne padişah, ne vezir,
    Pes ettiler önünde, sersefil oldular bir bir.

    Ama selam olsun yitmeyen, dik duranlara,
    Dostluğun hakkını veren, eğilmeyen canlara!
    Her fırtınada dimdik, kök salan çınarlara,
    Maziyi yâd edip, vakarla bakan yarınlara.

    Kalbini satmayanlara, hatır bilip susanlara,
    Bir lokmayı bölüşüp, acıyı bal kılanlara.
    Zamana inat, dostunu yâr bilip sarılanlara,
    Selam olsun, aşkı da, vefayı da koruyanlara!

    Ben de çöktüm nice kez, ama eğilmedim yere,
    Dostum düştü mü, koştum, el verdim her çökene.
    Belki de sırf bu yüzden, kaldım az ve yalnız,
    Ama alnım ak, gönlüm pak, yüreğim hâlâ yıldız.

    Kul Ömer der ki: Zaman ne yaman, dostluk ne değer,
    Yitip gitse de niceleri, vakur kalan elbet yeter.
    Küle dönenin ardından ağlamam, yanan bilsin halini,
    Ben sağ kalan dostlara selam ederim, eyy zaman, al beni!

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Erdal Ay