İstanbul mu olacak derdine derman?
Boğazın güzelliği,deniz ve liman.
Seni verirmi ki dilersem aman,
Bana bıraktığın özlem ve zaman.
Zaman mı geçecek,günü sayarak! ?
Dönmeyeceksen saysam ne çare!
Her gün dalımdan düşen bir yaprak,
Parçalanır gönül hep pare pare.
Ben nasıl derim şimdi gönlüme?
İstanbul çıktı yine önüme,
Sensizlik sığmaz kısa ömrüme,
Hasreti ektin her bir günüme...
Kayıt Tarihi : 20.6.2008 16:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Suskun kalmak mı çok konuşmak mı
Onu da bilmiyorum.
Müjdecin vardı ey şehir müjdelerin,
Fetihlerin vardı, Fatih'in,
Emirlerin vardı, ne güzeldin.
Dilerim tahtını tahtına yakîn eyler Rabbim.
Yolcuların vardı ey şehir uzak diyardan,
Kimi anadan geçti kimi yardan,
Kimi muradına erdi Ensardan.
Aşıkların meşk eder ey şehir,
Şarkılar sende dinlenir; güfteler besteler.
Yorulmaz geceler, sendedir en efsunlu bilmeceler.
Kimi yedilerini sayar ey şehir, kimi dilek tutar,
Bülbüle gül lazım o da sende var.
Tepeden bakanların var ey şehir,
Gözleri kapalı dinleyenlerin,
Ölümüne sevenlerin, ölenlerin,
İlle İstanbul diyenlerin...
Ey şehir, sen istanbul,
Çamlıca'da hayal, adalarda hülyasın,
Bilmem hangi yerinde bir başka sevdasın.
Boğazların, düğümler boğazımı ey şehir,
Tarih kokar taşların,
Hiç eğilmedi eğilmeyecek,
Sînesinde barındırdığın başların.
Kaldırımların, ey şehir,
Hiç bilmez halden, kimi ağlar derinden,
Kimi kımıldamaz yerinden,
Çiçeklerin bir başka açar ey şehir,
Gül kokar mabedlerin,
Hep böyle ağırla ey şehir,
Onlar senin en değerli misafirlerin.
TÜM YORUMLAR (1)