YIKILMAYAN KALE...
 Radyoda kaleli bir türkü var: “Kale kaleye bakar/Kaleden kanlar akar/ Delikanlı dururken/İhtiyara kim bakar?” diyor bir solist. Acı bir gülüşle şöyle diyorum: “Artık devir değişti. Paran çoksa yaşına başına bakan olmuyor. Paran yoksa, istediğin kadar yakışıklı ol, yüzüne bile bakmıyor kızlar kadınlar. Öyleyse bu türküyü şu biçimde değiştirmek gerek:  “Paralılar dururken/ Züğürtleri kim takar!”
 İşte kaleli bir türkü daha:
 “Kalenin ardı bayır
 Gülü dikenden ayır
 Yâr Allahın seversen
 Beni herkesten ayır”
 Bu türkünün sözlerini günümüze uyguluyorum:
 “Kalenin ardı çayır
 İyiyi kötüden ayır
 İnsanlığı kaybettim
 Arıyorum dağ bayır”
 Ünlü olmak isteyen güzellere şunları söylemekten kendimi alamıyorum:
 “Dikkati çekmek için
 Hemen mayonu sıyır!”
 Politik bir taşlama yaparak son iki dizeyi değiştiriyorum:
 “Politikacının hası(!)
 Vatandaşa defol git, der
 Amerika’ya geç buyur!”
 Başka bir kaleli türküye geçiyorum. “Kaleden indir beni/ Gemiye bindir beni/El üstünde tutalım/Seveni sevileni” diyorum ama sözümü tutan olur mu bilmiyorum...
 “Kalenin bedenleri
 Sevin gül dikenleri
 Sevmeyenlere batar
 Gülümün dikenleri”
 “Kaleden kaleye şahin uçurdum/ Ah ile vah ile ömrüm geçirdim” diye dövünmek istemiyorsak, gönüllere gül dikenleri destekleyelim, sanatı bilimi dışlamayalım, sevginin ve dostluğun sesine kulak verelim. İşte o zaman kalemiz top atsan yıkılmaz!
ERHAN TIĞLI
*************
Kayıt Tarihi : 8.1.2025 16:55:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!