Köyler serpilmiş dağların yamaçlarına,
Çok uzaklardan göz kırpan yıldızlar gibi.
Çık dağların doruğuna hele bir bak,
İçin ısınır karakışın ayazında...
Öğretmendim Çatalkaya Köyünde,
Çaresiz kalmıştım kar yollarımı kestiğinde.
Elmalı Köyünde doktordum...!
Bebeleri yaşama döndüren...
Harşit Çayı geçide kapandığında.
Umut ekmiştim umutsuzluğun üzerine...
Turnalarla paylaşmışım sıla özlemini,
Yaşamadım yalnızlığın kahredici sıkıntısını.
Hep sılayı yaşadım gurbette,
Yıldızlar kadar uzaktaydı benden,
Hemencecik ulaşırdım, ellerimi uzattığımda...
Yitik sevda koymuştum adını düşlerimin,
Destansı bir yaşamla akarken zaman;
Koşmuşum ardı sıra...
Birlikte yaşarken sevinci,üzüntüyü;
İlmek ilmek sevgiyi dokumuşum yüreklere...
Tohumlar ektim,güneş yanığından kavrulmuş
Bakır renkli kıraç topraklara.
Sulamışım yüreğimden süzülerek çağlayan
Abıhayat ırmağının sularıyla...
Bir de baktım ki
Çimlenen tohumlar fidan olmuş,
Fidanlar ağaç,
Meyveye durmuş ağaçlar;
Baharla birlikte.
Ufukta yaz var günlük güneşlik,
Ufukta yeşeren umut....
Kayıt Tarihi : 8.9.2006 18:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
1966 Yılında Gümüşhane İlinin Torul ilçesinin,Kızılçukur, öteki adıyla Çatalkaya köyüne öğretmen olarak atanmıştım.Oyıl kış çoksert geçmişti. Karne tatiline girmiştik.Okul lojmanında yalnızdım.Yoğun kar yağışı sonu- cu kar kalınlığıı birkaç metreye ulaştığından lojmanda mahsur kalmıştım. Daha sonra Kamil adlı öğrencim yardım ederek kurtulmamı sağlamıştı. Bir kaç yıl sonra aynı ilçenin bir dağın eteğinde kurulmuşuzak bir köyüne tayin edilmiştim.Kış geldiğinde,köylüler çaresizliği yaşardı. Salgın hastalık baş gösterdiğinde doktora gitmeleri bile mümkün değildi.Altı yıl o köyde görev yaptım.İlçeden doktorlarla görüşerek aldığım iğneleri yaparak,ilaçları içirerek başta çocuklar olmak üzere yaşama tutunmaalarını sağlardım.

TÜM YORUMLAR (3)