Sırtımı yoklama gayrı felek.
Yenildim işte kabul ediyorum.
Bu kez mecalim de yok dikilecek.
Ne hikmetse, kalkmakta istemiyorum.
Sayısını unuttum yediğim tuşların.
Gömünde kurtulayım kara toprağa.
Önemi de yok başucumdaki taşların.
Yıkamayın beni, öylece uzatın şuracığa.
Ne sela’m verilsin, konu komşu duysun.
Ne de yanıbaşımda dizilsin imamlar.
Varlığımda ne idiler ki, yokluğum koysun.
Yıllar sonra duysun. öldüğümü duyanlar.
Uzun bir süre ayak basılmasın buralara,
Yaşıyorken çiğnediklerine saysınlar.
Türbe mi ki, ziyarete çıksınlar ara sıra,
Beni, dökecekleri sahte gözyaşlarını sorsunlar.
Korkmasın kimse, o tarafta bekler diye,
Misliyle ümüğümüzden çıkar haklar diye.
Böylece çekip gitmezdi vesselam.
Belki de perşembeye ruhu yoklar diye.
Yediğiniz her ne halt var ise sizde kalsın.
Uzak durun bedenimden ruhumdan.
Ben vallahi açık etmem, öylece giz de kalsın.
Yeter ki adımı bile yad etmeyin ardımdan.
Ömer BAYCAN 06.05.2025
Kayıt Tarihi : 6.5.2025 14:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!