Beraber doğsaydık, ikizim olsaydı ölüm,
tombul yanaklı kız kardeşim olurdu
öpücükler dolardı yanaklarımız
Sevgi taşırdı serin rüzgarlar gibi kıyılarımız
Dolaşırken hep kucaktan kucağa
Nasılda gelirdik üç-beş yaşına
Ölüm ve ben henüz daha küçükken
Atına binerdik ölümün,
Uçardık bulutlarda uçsuz bucaksız,
Kainatı görürdük gözlerimizle
Rahmet yağmurları orada olurdu,
Gazap yağmurları da
Damlalarda konuşurduk henüz doğarken
Hayat karışımı yüklenirdi damarlarına
Sırtına bindiğimiz damla,
Ağzını açmış bekleyen bir Sırtlanındı
susuz kalan bir adamla
Saklambaç oynardık, doğarken ölen çocuklarla
hayatla ölüm arası.
uç uç böceği gibi uçarlardı annelerine
kavuşunca hayatın bal tadına,
küser çıkarlardı oyundan,
dönmezlerdi ölüme.
Sarsılmasın diyerek,
Yarı ölüm tutardı anneleri o zaman
sevinçten bayılırdı anneler o an.
Hayat ve ölüm iki kardeş büyüseydik beraber
Kardeş olsaydı ağıtla türkü,
Soğuk ve donuk olmasaydı ölümün yüzü,
Hayat koşup sarsaydı koklasaydı ölümü,
Gülseydi ölüm.
Keşke büyümeseydi de çocukluğum,
Bebeğim gibi ölümü kucağımda,
Keşke yıllar yemeseydi ölümü,
Yemek yeseydi ölüm.
2004 İnegöl
Yükselen Yağmur
Kayıt Tarihi : 24.5.2018 15:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İnsan ölümü bir kişi ölünce sadece mezara defin etmekle değilde daha yakından anlayabilseydi, belki dünyaya bu kadar önem vermez, öleceğini ve sonsuzluğa kavuşacağının şuuru ile yaşardı.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!