Ezelden ebede boş bir gayretin.
Peşine düşmüşüz, yazıklar olsun.
Dünya denilen bu fani nimetin.
İşine düşmüşüz, yazıklar olsun.
"Ervahi ezelden" beri özümüz.
Hakka kulluk idi bizim sözümüz.
Ahirete dair kör oldu gözümüz.
Yaşına düşmüşüz, yazıklar olsun.
Kudreti ile din satın alanın.
Söylediği bin bir türlü yalanın.
Allah'ı unutup haram olanın.
Aşına düşmüşüz, yazıklar olsun.
Ak idin karadan kalmadı farkın.
Karalar üstüne dikilen barkın.
Semut nefsi ile dönen bu çarkın.
Dişine düşmüşüz, yazıklar olsun.
Siyah leke sürdük ak olan yüze.
Baharı görmeden geldik son güze.
İblisten uzak dur dendikçe bize.
Düşüne düşmüşüz, yazıklar olsun.
Yeşermiş bahçede kuru kalanın.
Dünyalık hevesten haram olanın.
Nefsini şeytana üçe satanın.
Beşine düşmüşüz, yazıklar olsun.
AKÇA; hayat yalan, ölüm hakikat.
Cennet sınıf sınıf, cehennem kat kat.
Yalancı denilen bu zulmün, heyhat.
Eşine düşmüşüz yazıklar olsun.
Abdulkadir Çakmak
Kayıt Tarihi : 6.11.2024 22:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"BU DÜNYA, KAFİR İÇİN BİR CENNET, MÜ'MİN İÇİNSE BİR ZİNDANDIR." -Hadis-i Şerif meali-
"BU DÜNYAYI (ÇOK) SEVMEK, BÜTÜN HATALARIN BAŞIDIR!" -Hadis-i Şerif meali-
"BU DÜNYA BİR MİSAFİRHANEDİR, İNSAN İSE ONDA BİR MİSAFİRDİR AMA VAZİFESİ PEK ÇOK BİR MİSAFİRDİR. VAZİFE İSE: BU KISACIK FANİ HAYAT İLE AHİRET YURDUNDAKİ BAKİ CENNETLERİ KAZANMAKTIR." -Kelam-ı kibar-
Hayırlı imtihanlar olsun Abdulkadir bey.
TÜM YORUMLAR (1)