dil suskun be arkadaş
söyleyebilmenin çaresizliğinde
yığılmış üstüme alfabenin hengamesi
ve ben sesine ritim uyduramamanın aczindeyim kaç zamandır
bakışların ve gülüşün matlaşmış bilirim
bilirim yüreğinde tarifi imkansız bir matem vardır
yıllarca okudum kelimelerin dilini
seni anlatacak olanına ulaşamadım ki
hangi kelimeye dokunsam seni anlatmak için
kendi acze düşer ve firar eder lügâtimden
adını yazacak olsam bile
a dan önceki z den sonraki kelimelere sığınırım
Aynaya bakınca yüzümden,
Çürümüş etler kopuyor toprağa
Tende bahara duran göğsün
Bir çiğnemlik ölüm ağırlığında
Varsın alkışlasın seni kalabalıklar,methiyeler yazsın
Bakışlarının dergahında ırmaklarından içtim
Bir pencerenin altından geçiyorum her akşam
Düşlerini ipe sermiş bir kız
Ve yalnız
Kâfir diyorum perdelere
Kâfir!
Hayalci bir çocuk değildim ben
çelik bir mızrak geçti yüreğimden
gözlerin kristal düşünce suya
sen unutmuşsundur şimdi sahili
balıkçı teknesinde cesedi alaca martının
ah vefa ah vefa ah..
ellerini kim çaldı eskimo yalnızlığımdan
yürek suskun geçmezliğinde gecenin
dil takılı son hecesinde isminin
ten kaybolurken karanlığın siyahında
ölen ruha can verir sesin
ve sıcak nefesin
nerdesin



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!