Kulakları duymuyor evrenin sesini
Tek görebildiği,
Duyumları,
Duyumları algılayabiliyor yüreğinde.
Kuş sesleri,çocuk sesleri,küçük bir yaprak hışırtısı
İmgelerin aynasında kalmıştır şimdi
Kaç yaşında? Bilmiyor ki.
Belki seksen,belki doksan iki.
Yılları yenmeyi başarmış,
Ama şimdi,
Ölmek ona o denli yakın ki.
Elleri,damarları kıvrım kıvrım elleri,
Titreyen parmakları
Nakış işleyen,hamur yoğuran,toprak kazıyan elleri
Umutlu geçmişinin şu anki çözeltisi
Neyi işliyor şimdi?
Neyi işliyor nakış nakış,
Derdi mi,kederi mi?
Yanakları kırışmış bir kumaş örneği
O güzelim dudaklara ne olmuş şimdi?
Bir deniz kadar mavi,yosun kadar yeşil
Uğruna bıçaklar sallanan,
Türküler yakılan
Gözleri hani?
Hani gençlik? Hani umut? Hani sevgi?
Arıyor geçmişi.
Yanakları ıslanıyor gözyaşlarıyla
Gözlerini kapatmayı düşünmüyor artık
Duymayan kulakları olsa da
O,gözleriyle duyuyor evrenin sesini.
Yaşlılık sevilmese de hüzün dolu
Bedeni,uzuvları yaşlanmışsa
Titriyorsa parmakları
Yaşlanmayan yüreği
Yaşama sevgisi ile dolu.
(1983,Bitlis)
Serap TepedelenKayıt Tarihi : 21.3.2006 22:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!