Varılacak bir yer yok dedim. Var dedim, yok dedim. Umut edip öldüm. Vazgeçip bekledim.
Beklemek öldürmüyor. Bazen anlam veremedim.
Önümüze duraklar koyup, semtler arası, şehirler arası, insanlar arası, kalabalıklar, yalnızlıklar arası dolaştıran bir şey var bizi.
Durabilelim, devam edebilelim diye duraklar…
Varmak istediğim bir yer yok. Ama ölmekte istemedim. Zamanı, insanları, hisleri, konuşulanları, filmin başını, sonunu, ortasını yakalamam gerekmiyor.
İyi bir izlenim bırakma kaygısından bazen yaşanmıyor. Bazen kötüyü oynuyorsun. En yükseğini de gördüğünde insan artık istediği kadar alçalabilir. Düşmek, kalkmak, çamura batmak ağzına kadar… Hakkın var.
Kendinden başka hiçbir şeyi var edemediğinde, kendi boşluğundan başka, hissizleştiğinde tüm o, olup bitene, uçsuz bucaksız bir çölün ortasında bembeyaz kumların ufukla birleştiği o çizgiye bakıpta tek bir karaltı bile göremediğinde aniden bir uçurum belirirse ayağının altında ve bırakmak istersen kendini, ben seninle düşerim. Çok uzağındaysam veya çok uzaksan bana, çığlıklarım duyulmaz sanma, sen sesim çıkmıyor sanırsın, benim içimde yankılanır çığlıkların. Sen susarsın, ben anlarım.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!