Zaman akıyor fark ettin mi?
İki saniye önce başlıyordum şiire,
Şimdi ise bitti...
Zannetme ki herşey bitti sevdiğim;
Birgün yeşerecek şu sararmış yapraklar.
Ve bundan sonra kim severse dünyada;
Seni ve beni hatırlayacaklar
Sen benim gökyüzümdün, denizim, toprağımdın,
İnsan kendini şiir yazmaya adayınca
Sevdiklerinden ilham ve güç alır.
Eğer sevdikleri yüz çevirirse
Eğer gücünü alamıyorsa artık
Şiirin kitabını yazar
Ama kitap sevinçten ibaret değil,
Şu anda hiç bir şey mümkün değil.
Şu anda her şeyden ayrı, her şeyden uzak
ve her şeyden mahrumum ben.
Şu anda sadece yalnızlık ve kahır.
Beni bir dağ başında böyle yapayalnız kodular,
Yeni büyüyen
Bir ıhlamur ağacıydım
Yanı başımda
Duvar üstü sürünen bir asmaydı
Yeşil meyvesini vermiş vişne
Ve arabaların toz yutturan tekerlekleriydi ayrılık
İnan ki! Kırılmış bir ayna gibi
Paramparça, kırık dökük aşkımız
Çaresizliğin, ümitsizliğin türküsü
Türkülerin en içlisi, en hüzünlüsü
Büyük aşkımız
Unut benden kalan ne varsa
Bugün varsın yaşadın
Peki ya yarın?
Yarın sabah…
Gözlerini açamayıp
Sevdiklerini göremeyeceğini düşündün mü?
Duyulur hep;
'Güzel Günler Bizi Bekler...'
Ben göremedim,
Hani, neredeler?
Aklıma takılan bir soru bu,
İlk Hun olarak dünyada tanındım
Göktürk olarak dağları erittim
Uygur olarak bilme hizmet ettim
Ben cihanın şanlı milleti Türk’üm
Seyit onbaşı bakmadan boyuna posuna,
Kocaman mermiyi yüklendi sırtına.
İngiliz donanması güveniyordu demir postuna.
Hiçbir güç engel olamaz Türk'ün imanına.
Türk askeri can verir vatanı uğruna.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!