Yasemin Ünlü 2 Şiirleri - Şair Yasemin Ü ...

Yasemin Ünlü 16 Ocak 1981’de Kastamonu’da doğdu. Katkı sağlamış olduğu sosyal sorumluluk proje kitapları ile tanınan Yasemin Ünlü aynı zamanda kendini gençlerin bilinç, düşünce ve anlam dünyalarında mantıklı kazanımlar sağlamasına adayan bir yazardır. Şair ve hikayeci olarak tanınan yazar basın kökenli olup, absürt edebiyat ile de yakından ilgilenmektedir. Bir dönem edebiyat dergilerinde yayın sorumlusu olarak görev yapan yazar; hayvanların dünyasına farkındalıklı bakış açıları getiren yazıları ile de tanınmıştır. Hikâye, şiir, absürt edebiyat ...

Yasemin Ünlü 2

Yağmurlu bir güz akşamında
Sözlerimi senden kaçırarak
Kaldırım kenarındaki menekşelere düşen
Damlalara bakıyorum.

Yanı başımda olsan da,

Devamını Oku
Yasemin Ünlü 2

Avuçların Şiir Kokuyor

"Bazı eller dokunmadan iyileştirir, bazı gözler söylemeden anlatır.
Bazı özlemler, mesafeye aldırmadan yürekte çoğalır.
Ve bazı sevgiler, insanın içinde saklı bir şiir gibi büyür."

Devamını Oku
Yasemin Ünlü 2

eksik parçalar manifestosu


biraz eksildim,
gökkuşağı kadar, eski ansiklopediler kadar, sen kadar…
eksildim.

Devamını Oku
Yasemin Ünlü 2




Münferit veryansınlarla doludur bazen yürekler… Sigara yeni başlamış bir kalbin yorgun yanında duran bir kıpırtısınız siz, bayım.
Uzun bir seferden dönmüş gibi yorgun düşüyorum gözlerinize bakınca.
Artık kalbimden neler geçtiğini bilmenizi istiyorum. Çünkü bunca vakit, boşuna, tadını kaçırdım gecelerin.

Devamını Oku
Yasemin Ünlü 2



/ Kalbimde birinci dereceden bir yanık! /

⸙ ⸙ ⸙

Devamını Oku
Yasemin Ünlü 2


Rengini griye teslim etmiş puslu bir
Mayıs gününe sakladım seni.
Bahar çiçeklerinin buğusuna,
Bir bayram sabahı çiseyen yağmur damlasına.
Kilometrelerce öteden,

Devamını Oku
Yasemin Ünlü 2



⸙ ⸙ ⸙

Kuş olur çırpınarak konardı şiirin kalbine.
Üzgün sanırdı herkes,

Devamını Oku
Yasemin Ünlü 2


Ne zaman İstanbul giyinse yüreğim ve seyrine dalsam tüm heybetiyle yalnızlığımın, mecalsiz bir dilencinin kirlenen sakallarının rengine bulanır düşlerim. Şimdi hangi iskeleden atsam sevdayı, hangi köprüden itsem, kanadında onlarca kesik uçamıyor eskisi gibi!
Ne zaman İstanbul giyinse yüreğim, sen düşüyorsun yüreğimin yanı başına. Miras bıraktığın bu yalnızlıkla hangi sahilinde yeniden dirilsem olağanca gücümle yine sevda düşüyor sevdanın yanı başına tökezliyorum! Sevgilim mi İstanbul oldu, İstanbul mu sevgilim bilmiyorum. Ey yalnızlıklar şehri, düşlerimi geri ver!
Manzaranın sırrında kaybolurken tüm yalnızlığımla bir martının kanadına takılıyor gözlerim. Sonra bir çocuk koşarak geliyor ve simit atıyor martılara. İşte o an çocukluğuma dönmek istiyorum ama… Çocuk sesimle çağırıyorum beni gelmiyor!
Ne zaman İstanbul giyinse yüreğim, aldanmış bir aşığa takılıyor gözlerim. Soluğu gözyaşı kokan, unutulmuş saatlerde yalnızlığın eşiğinde kaybolan.
Ne zaman İstanbul giyinse yüreğim, sus diyorum yüreğime sus! Sen incindin kimse incinmesin! Oysa ne günahı vardı ki İstanbul’un onca şaire ayıp olmaz mıydı şehr-i sevdayı suçlamak?

Devamını Oku
Yasemin Ünlü 2

vuslatın şulesi

/ neden çatlar zamanın aynası insanın avuçlarında?
yalnızlığın göğsüne sızan bir ay ışığı mıdır dualar?
İmdadına yetişir mi tanıdık bir ruhun sesi?
bir resim neden ağlar insanın içinde?

Devamını Oku
Yasemin Ünlü 2



⸙ ⸙ ⸙

Yolunu kaybetmiş bir yolculuktu benimkisi
Yanlış bahçede çürümeye yüz tutmuş

Devamını Oku