Güzellik, çirkinlik ezelde kader,
Annenin çirkini olmazmış meğer.
-,-
Annem kalkar gece, örter üstümü,
Nerden anlar bilmem üşüdüğümü.
Komidinin üstünde, garip köstekli saat,
Bir küçük cüzdan ve bir küçük ayna,
Kapanmış perdeleri başlayan güne inat,
Bakanlar, uykuda sanıyor onu hala.
Bir otel odasında, garip kimsesiz ölü,
Bu günler güzel günler,
Saka kuşu bülbül ötüşü günler.
Gök mavisi, çimen yeşili,
Ah günler! ah günler!
Sonu ihtiyarlık bahtiyar günler.
Hakim dedi; oğlum ne var?
Dedim adalet arıyorum.
Bir tecavüz,üç leşim var.
Ben de gravat takıyorum.
Anlat dedi olanları,
En güzel sabahları karşılarken denizler,
Yüreğimde hasretin şu bitmeyen elemi,
Sanki beni apansız bir kol gibi sürükler,
Hasret kusacak deniz götürürken gölgemi,
Ve nihayet bir kıyı bulup da kurtulacak,
Sahilde ağlarını toplarken balıkçılar,
Sıvas şehrinde bir akşam vakti,
Eriyip kaybolan yıldızlarla gel.
Ruhumda yaktığın hasret ateşi,
Dumanı savrulup közlenince gel.
Anlaki şu sevdan yaktı içimi,
Riyasız, yalansız sevgilerle gel.
Kapılar ne olur, kapanmayın yüzüme,
Bir ışık hüznesiyle, açılın da önümde.
İçeri buyur edin, layık görmesenizde,
Uzak yollardan gelen yolculara su verin,
Yorulmuş bedenlere bir yatak, örtü verin,
Tutanak buyurdun her işe,eyledik imza,
Nasihat verdiysen,gösterdik rıza,
Umarım tez elden,kalmazsın yaza
Müdürüm bu gidiş, gidişat değil,
Canlar candan bezdi,sevesi değil.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!