motorumun aynasında
güneşin kan kırmızısı, bir yanılgı gibi
akşamın en kırılgan saatinde
ufuk çizgisiyle göz göze geliyorum,
ve biliyorum, hiçbir şehir
bunu tekrar edemez.
gövdemde titreşen asfalt
sanki eski bir sızı gibi
geçip giden çocukluğumun adımlarını anımsatıyor bana,
dalgaların göğsüme vurdukça
kalbim kıyıya vuran bir şiir oluyor.
mavi... mavi değil, tuzlu bir hüzünle lekelenmiş
kırık bir şarap kadehi gibi
kıyıya çarpıyor zaman.
motorumun sesi değil artık duyduğum,
rüzgârın anlattığı eski bir masal bu
kimsenin dinlemediği
ve sadece geceye kalan.
deniz kokusu bir mektup gibi giriyor burnuma
üzeri nemli, hafif paslı, ama hâlâ umut dolu.
sanki biri "yaşıyorsun" diyor kulağıma,
daha fazlası değil belki ama eksik de değil.
saçlarımda,
gözümde,
ellerimde bir akşamın geçiciliği
dünya durursa şimdi,
hiç şikâyet etmem,
çünkü bazı anlar…
bir ömürlük.
yaşamın kanatlarında değilim
bir salyangoz gibi yavaş,
bir yıldız gibi uzak değilim,
tam burada
kıyı şeridinde,
kendime en çok benzediğim yerdeyim.
kimse bilmez bu özgürlük nedir
sadece gazı kıvama getiren bilek bilir,
sadece rüzgârın,
boynunuza bıraktığı o serin öpücük anlar
hayat bazen sadece
bir virajın ardındaki sessizliktir.
yanımdan geçen insanlar yok
kendimi solluyorum her defasında
daha genç, daha kırgın
ve daha umursamaz bir ben’i geçiyorum geride.
gözlerimden bir gece sarkıyor
ve o gecede,
ben…
yalnızca kendim oluyorum.
ayaklarım yok asfaltla temas eden
kalbim gidiyor önce,
sonra aklım
ve sonra motorun sesine karışan
bir iç çekiş daha
bazen rüzgârla konuşurum,
cevap vermez,
ama hep dinler.
ve şimdi,
bu satırların ucu
bir deniz fenerine yaslanıyor
biraz yorgun, biraz gururlu
ve sonsuza kadar sürecek gibi duran
o saniyelik huzurda
ben varım.
ve bu dünya
biraz daha katlanılır geliyor
bir motosiklet,
bir akşamüstü
ve serin bir rüzgarla.
Kayıt Tarihi : 9.7.2025 12:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!