41.
Bazen de, uzunca bir zaman dilimi boyunca
yaşadıklarını yeniden tartmak zorunda kalacaksın:
ne kadarı ne kadar değerdi, değdi diye
- çıkaracağın ‘bilanço’ da pek o kadar ‘kârlı’
olmayabilecek…
Gerçi, her an yaşadıklarının toplam değeri açısından,
geçmiş yaşam anlarını teker teker ve bir bütün olarak
evetlemen gerekir (başka türlüsü tutarsızlıktır):
ama, bu böyledir diye, hiç hata yapmamış mı olacaksın
yaşamında? …
Hem de nasıl!
Yaşamın, sürekli yapacağın hatalardan- ve, sürekli,
bu hataları düzeltme çabalarından oluşacak.
- Bu da, hep, böyle, sürüp gidecek…
42.
Yaşamın, geri gidip, hep, kendini
eskiden tıkanıp kaldığın bir noktada bulup,
hep ileriye itmeğe çalışmanın süreci
olacak.
43.
Yaşamın, seni bırakıp ilerleyecek hep
- sen de, yaşamının gerisinde kalacaksın hep:
onu, sonradan, geriden, hep yeniden
tıkanıp kaldığın yerden başlayarak
yeniden izlemek zorunda kalacaksın.
44.
Yaşam yumağından bir iplik ucu çekince,
birçok başka uç da birlikte gelir – ama,
fazlaca uzun bir parça çıkarayım diye, çok çekersen,
iplik uçları birçok yerinden birden düğümleniverir,
kalır; bu arada da yumak daha karışık hâle gelir.
Ama bu demek değildir ki o yumağı ‘rahat’,
kendi hâline bırakmalısın, ‘karıştırmama’lısın -
tam tersine: düğümler arttıkça, gittikçe daha
karıştıkça, üstüne üstüne gitmelisin
- başka türlü nasıl bağlantılı hâle gelebilir ki? …
Yaşam yumağını, çözülemez hâle; tek bir katı, belirsiz
düğüm hâline gelene dek, çözmeye çalışmalısın
- ki o tek katı düğüm, sonunda, kolayca çözülsün…
Yaşamı düğümlemeden çözemezsin.
Oruç AruobaKayıt Tarihi : 2.2.2017 16:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!