Yarına Kaç Var
Ne zaman başımı kaldırsam yukarı 
Gözlerime güneşi emzirmek için 
Yağmur içerim ateşinden rüzgarın.. 
Kötü bir it ulur uzaklardan 
Çatlar ikiye bölünür gökyüzü 
Mavisine bulutlar düşer sevda sularımın 
Toprağıma kan.. 
Gözlerim süzülür ufka doğru 
Hafif bir serpinti içime akan 
Bilirmisin. 
Gökyüzüdür avuçlarımda ağlayan.. 
Sevdam nazlı bir gelin misali 
serin ve yumuşak 
Esrarlı kaynaktan yağan kar gibi 
Umut sıcacık nefesinde 
Soğuk namlunun 
Vurulur aydınlık düşünceler içinde 
Düşenlerin o gür sesi 
Belleğimde çarpışan 
Bilmem kaç arpa boyu yürüdük 
Aydınlığa giden yolda 
Kaç buğday tanesi içtik güneşi 
ne zaman uzatsam ellerimi 
Avuçlarımda güneşi tutmak için 
Hançeri boynumda bilenir celladın 
Kurşun sekmeden bulur hedefini 
İki kaşın orta yerinde. 
Hiç unutmam 
Tarihin derinliklerinden gelen o sesleri 
Mansuru Nesimiyi 
Börklüceyi Torlak kemali 
Bugün Bedrettin yürekliler 
Ölüme yatırmışlar sevdalı yürekleri. 
Acıyı tuz çürüttü zinciri öfke 
Ay donar dudaklarımda 
Gözlerime perçinlenir gökyüzü 
Bir avuç aydınlık 
Bir damla su berraklığı 
Gizlerimde saklı kalan 
Ne zaman kaldırsam ellerimi 
Aydınlık bir dünya adına 
Düşürür prangalar omuzdan koluma 
Vurulur saniyeler büyür gelir dakikalar 
Oturur yanı başıma işkencelerde 
Sorarsın kendi kendine yarına kaç var..
Ozan Vurguni.
Abdullah Oral.
Kayıt Tarihi : 25.2.2020 12:06:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!