Bir bilsen neler geçiyor ömrümüzden. Daha bu sabah ince bir dost vedası yürüdü üzerime. Kastı varmış gibi yürüdü yüreğime. Sen de geçiyorsun, gönlümün göğüne, yükünü fırtınadan yana almış bulutlar ekerek sen de geçiyorsun.
Neler geçiyor ömrümüzden bilmeden görmeden. Seher vakti inan her seher vakti kalbimin kanayan bir köşesine neşter vurup usulca yollara salıyorum. Her seher daha bir fazla yoruluyorm. Sığ yerlerinde denizin bir yunus kıyıya vurmuş aldırmıyorum. Dedim ya; her seher bir köşesine neşter vuruyorum kalbimin çoğunlukla hissetmiyorum.
Çocuklar üşümesin istiyorum en çok çocuklar ağlamasın ölmesin çocıklar. ardından her gün içimdeki çocuk sussun diye ağlamasın diye ayrı bir darağacına çekiyorum. Görmeliydin bu sulugöz adamı gözümü bile kırpmıyorum. Hissetmiyorum.
Rüyalar görüyorum Filistin'li bir kız çocuğunun toza bulanmış örüklerinde sallanıyor bedenim. Felluce'de Ahmed'in gözyaşlarında eriyorum. Ağlamak istiyorum kendi yaşlarımda boğulmak, daha da ötesi yok olmak.
Düşünmek bile ürkütürken nasipsizlere nasip ömürler geliyor şehrimize.
Ağlamak için çok geç gülüm.
Gün deminden düşüyor.
Ufuk YöneyKayıt Tarihi : 13.9.2006 20:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)