Bir yaz gecesi değildi
Zaten yaz ne zaman uğramıştı ki bizim mahalleye?
Ama ter damlıyordu alnımızdan
Havadaki sıcak değil,
Sistemin üstümüze çöktüğü korkunç bir ağırlıktı
O akşam
Ne yıldız gördük gökyüzünde
ne de ay
Sokak lambası yanmıyordu
Sen,
karanlıkta parlayan bir umut gibiydin.
Konuşamadık
Konuşacak ne vardı ki zaten?
Zam mı, işsizlik mi, sabahki icra mı?
Sadece baktık birbirimize
Ürkek gözlerle
Sustuğumuz yerden anlaştık
Parmaklarımız değdi birbirine
Ama elimizde ne çiçek vardı
Ne gelecek.
Yalnızca
O anı çalmaya çalışan iki yürek
Bir köşede
Korna sesi, polis sireni, ağlayan bir bebek
Yani memleketin en kısa özeti
Biz ise
O gecede
Yasaksız, açlıksız, korkusuz bir düşe uzandık
Bir sigara gibi kısa
Bir ömür gibi dokunaklı
Ve bir sevda kadar
Yarım kaldık
Kayıt Tarihi : 17.8.2025 14:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
O gece yaz değildi; çünkü yaz zaten bu mahalleye uğramıyordu. Ama alnımızdan damlayan ter, havanın sıcaklığından değil, hayatın ağır yükünden sızıyordu. Sokak lambası yanmıyordu, yıldızlar kaybolmuştu. Karanlıkta parlayan tek şey senin bakışındı. Konuşmadık. Zaten konuşacak ne vardı? Zamlar, işsizlik, sabaha bırakılmış icra kâğıtları… Sözcüklerin yerine bakışlarımız konuştu. Parmaklarımız birbirine değdi, ama elimizde ne çiçek vardı ne gelecek. Yalnızca anı çalmaya çalışan iki yürek vardık. Bir köşede korna sesi, polis sireni, ağlayan bir bebek yankılandı. O sesler memleketin en kısa özeti gibiydi. Ama biz, bütün yasakların, açlıkların ve korkuların ortasında, küçük bir düşe uzandık. O düş, bir sigara kadar kısa, bir ömür kadar dokunaklıydı. Ve tıpkı bu ülkenin umudu gibi, bizim sevdamız da yarım kalmış bir sıcaklıktı.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!