Sen, yazgımın mührü, içimde yarım kalan destan,
Kalbimdeki boşluğa işlenmiş yegâne sır.
Güneş doğsa da sensiz, o ışık hep bir yalan,
Ruhumun haritasında donmuş, son bir asır.
Sensiz yürünen her yol, dağların en ağır yükü,
Her solukta bir bıçak sırtı, ince bir cam sızı.
Gözlerim artık bilmez, beklemek nafile, umutsuz,
Taşırım bu ayrılığın bende bıraktığı o gizli yazı.
Yalnızlığın sağanağında kaç kez "keşke" diye titredim?
Binlerce kez yankılandı, duvarlarda kısık bir haykırış.
O derin keşke, bir deprem gibi içimde koptu, sarsıntı,
"Gitme" diyen bir mısra, ruhumda sönmeyen bir ışık.
Şimdi bir harabe gibi, ıssız ve küllere dönük,
Ne bir el uzatan var, ne de kayıp izimi soran.
Sonsuzluğa uzayan bu yolda, fırtınada rotasız bir gemi,
Ben senin hasretinle kuruyan, tükenen bir zaman.
Ne bir teselli düşü, ne de ayakta tutan bir ışık hüzmesi,
Senden sonra her renk solgun, her an bir dipsiz uçurum.
Sen bendeki o son söz, o kayıp, yakıcı nefes,
Sensiz bu hayat, dilsiz bir çığlık, bitmeyen bir suskunluk.
Parmak izi gibisin, zamana kazınmış bir kaya yazıtı,
Silmeye çalıştıkça daha derine inen, kadim bir acı.
Bazen gökyüzünde bir yakamoz, bazen de bir fırtına,
Dönülmezliğin kalbimdeki o solgun, ebedi sancı.
Kendi ışığından kaçan, yitik bir gölgeyim artık,
Anılar birer volkan, ruhumda darmadağın kor.
Kaderime inatla, bu ayrılığın közünde yanan bir yara,
Oysa tek dileğim vardı: Sadece seninle kurulan bir huzur.
Her döndüğüm köşede sen, her baktığım yerde hayalin,
Gözlerimdeki o buğu, kurumayan bir tuzlu nehir.
Ne zaman bitecek bu firar, bu hasretin zalim hali?
Sonsuza dek sürecek mi, bu yüreğimdeki isyankar kahır?
Şimdi biliyorum, bu yol bitmeyecek, sen yokken de var olacak,
Çünkü her yeni güne uyansam da, bir yanım hep sensiz.
Sen benden kopan o dize, o kayıp, son mısra,
Ben sensiz daima bitmemiş kalacak bir eksik şiirim.
Kayıt Tarihi : 30.11.2025 00:55:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!