Tabiat beyaza bürünmüş
Cilveli bir gelin
Bense geceye bürünmüş
Hüzünlü bir damat
Diye başlayan bir şiir vardı
Teknolojinin baskınıyla
Bu şiir birden yarım kaldı
Şimdi yeni ilhamlar bekliyorum
Kalbime ve kalemime vurulan
Hangi ilham kalbime değer verir bilmem ki
Ve hangisi kalemime takılır
Ruhum fırtınaları gezdiriyor
Ben ise bahar düşlüyorum
Beyaz giymiş yeşil tenli bir adamım ben
Fikirlerim o yüzden yosun tutuyor
Suları salıyorum ırmaklara
Okyanusun dibinde yıldız topluyorum
Benim işim gül yetiştirmek
Etrafımı dikenler sarmış
Sanıyorlar gülümü kurutacaklar
Bilmiyorlar muhafızlık yapıyorlar
Geceye lapa lapa yağan kar gibi
Dalıyorum karanlığa
Elimde kalemimle
Ve güllerim yeşeriyor
Dikenler içinde
Hayat sağaltıyorum
Beton binaların temeline
Yeni bir şehir doğuyor
Adına gül şehri diyorum
Düşünürüm bazen
Gölgeler niçin raks eder
Ve nedir gölgenin anlamı
Başka gölgelere hayat veren ışık
Kendi gölgesini nerden alır
Hayatta koştuğumu sanıyordum ya
Meğer yanılmışım
Altımdaki zaman bandı akıyormuş da
Bense sadece
Durduğum yerde koşuyormuşum
Zaman hep geriye doğru akıyor
Bense hep zamana doğru koşuyorum
Söyle
Zamanla yarışmak bu mudur?
Hani bir şiir vardı ya
Tabiat beyaza bürünmüş
Cilveli bir gelin
Bense geceye bürünmüş
Hüzünlü bir damat
Diye başlayan
Bir teknoloji baskınıyla
Yarım kalan şiir
İşte bu şiir
19.12.2002
Kayıt Tarihi : 17.2.2019 18:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!