Kırdığın kalbe iyi bak… Çünkü bir gün yolun mutlaka ona düşecek. İnsan, hayatta hangi kapıdan gireceğini, hangi kapının önünde eğileceğini bilemez. Belki de en ihtiyaç duyduğun anda, bir zamanlar incittiğin bir kalbin duasına muhtaç olursun. O yüzden kalp kırmaktan sakın, çünkü kırılan kalp bir daha eskisi gibi olmaz.
İnsanın en büyük imtihanı, gönül kırmamak ve kendisine duyulan güvene ihanet etmemektir. Güven bir kez sarsıldığında, hiçbir söz, hiçbir özür tam anlamıyla o yarayı kapatamaz. Yarı yolda bıraktığın birinin gönül sadakasını ise ne bu dünyada ödeyebilirsin, ne de öte dünyada. Çünkü kalbi yarım bırakmak, yolun en ağır yükünü arkanda bırakmaktır.
Bir kalbin güvenini kazanmak, maldan da mülkten de kıymetlidir. Çünkü mal da mülk de dünyada kalır; ama güven, hem bu dünyada hem de ahirette sahibine şeref katar. Bir kalbi incitmek ise, telafisi olmayan bir vebaldir. Zira gönül, Allah’ın nazargâhıdır; O’nun baktığı en değerli mekândır. Orası bir kez kırıldığında, bazen bin özür bile yetmez, bin pişmanlık bile o kalbi onaramaz.
O yüzden yürüdüğün yolları, arkanda kırık kalpler bırakarak değil, gönülleri onararak geç. Yolun güzelliği, izinde değil; ardında bıraktığın hayır ve hoşluklardadır. Zira kalpten yükselen bir ah, sessiz gibi görünse de iki cihanı da çınlatır; sahibini hem dünyada huzursuz eder hem de ahirette ağır bir hesaba sürükler.
@dsız...
Kayıt Tarihi : 20.9.2025 15:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!