Yaratılış Türküsü(opera) // Evliya Çelik

Kuru ekmek
Soğan kabuğu
Soluk borusu anasonla steril
Bütün kıtaları gezmiş deniz çocuğu
Kralından ruhsatlı
Siz ey küçük soytarılar
Minare fobisi olan sosyalistler
Bir cin lambasından çıkmadıysanız
Hangi yıkıntılar
Hangi akıntılar arasından çıktınız
Ben mahremi olan ay
Her gece şehirlerinizi aydınlatan
Kutsal ışık
Yaşamla dost ölümle barışık

Yunan tanrılarına inanan
Babil in bahçesinde sek sek oynayan
Siz ey senatörler
Sağırlar engerek dilliler körler
Aklını şarapla tüketen profili kaçmış
Devrimciler Darvinciler
Şarap kadehlerini bir birine çarptınız
O büyük çarpışmayı anlamadınız
Ben diriliş şarkısını ezbere bilen
Küçük bir kuşum
Süleymanla konuşan
Balkızı hatırlayan

Yokuş aşağı düşünen
Yerli malı bir ozandan
Daha iyi şakıyan
Hafif meşrep piyanistler
İçimizi dışımıza getirirdiniz
Her hangi bir boşluğuna yurdumun
Habanera salsa tango ve diğerleri
Rasyonel bir atıktır
Hüzzam bahçelerine yurdumun
Siz ey ağır metal soluyanlar
Asi rakcılar
Hiçlik sendromuna yakalanmış
Siz ey etikçiler
Rüzgarlı günlerin kurnazlığına
Şemsiye açan etekçiler
Ben yurdumun semalarında türkü türkü
Bir şahin havalanması
Ben yurdumun kıyılarında türkü türkü
Bir balık titretmesi

Derileri yağlı kayış olan
Akıl kaplıcasına kaldırılmış bunaklar
Bugün hangi elini hangi cebiyle aldatacak
Cinsel tercihleri basit bir hezeyan
Soğan ekmek mesaisin de patroncu
Halk otobüslerinde pardon
İtiş kakış
Yolcuların iç hatlarına doğru
İlerleyin hani alkış
Siz ey fermuarcılar
Sırt sıvazlayan sıvacılar
Çürük tahta kolonisi siz
Benim sentetik sevdalarım olmadı
Benim yolculuklarım hak otobüsünde
Baharın dirilişinde kışın ölüsünde
Hayatın dış hatlarına
Nice geldiniz
Ne çok geldim

Evliya Çelik