Yaş beş
Bir düş görüyordum uzaklarda
Yanıbaşımda sıralanmış dağlar
Dağlardan uzanıp da gelen,
yamaçlarında akarsular...
Ve ruhumda canlanıyordu heyecan
Bir hikaye kaleme alınıyordu
Kalemin mürekkebi "safran"
Sevda yeşeriyordu sanki sinemde
Alemler içinde bir alem,
Keşfini iple çekercesine buyurgan...
Sonra amansızca gelip geçti yıllar.
Yaş on yediydi artık
Aşkın pençesine düşer oldu ruhum
Bir güzelin önünde diz çöküyordu mânen
Hayatımı gördüm akabinde,
Akarsularda can çekişen...
Dünya mı ?
Sanki bir nebze "cehennem"
Sürgünler diyarına da açılınca boğazımdaki yelken
Deniz diplerinde boğulur oldum,
güvertenin en tepesinden...
Şimdilerde yaş yirmi
Gecenin en koyusuna vurur oldum kendimi, Alevler ortasında İbrahim Nebi misali...
Esen rüzgarlara sordum Yâr' in izini
Ulu çınarlar gölgesinde dinlerken ezan seslerini
İdrak ettim ki ne ruh, ne et, ne de bir yığın kemik...
Olamaz bu aşkın ne sebebi, ne dermanı, ne de tabibi...
Aklıma geliyor bazen
Cenneti düşlerdim eskilerde, cehennemden de pek korkardım
Oysa rehberim aşkmış benim, maşûk' un da adı hep Rahmân' mış.
Muhammet Yasir Gödek
Kayıt Tarihi : 26.5.2025 06:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!