Abla:
Bana bak çocuk!
Sana söylemem gerekenler var.
Hani geçenlerde parkta oturup,
Dalıp gitmiştin ya sonsuza
oradan biri sana eL sallıyordu, gördüm ben
sen odaklanıp tek bir noktaya, herkesten bir haberdin
...fark ettim çocuk!
Sanki bir özlem vardı gözlerinde
ara sıra bakıyordun salıncaklara
Onlar uçtukça gökyüzüne doğru, gözlerini kısmaya başladın
gördüm çocuk!
Bir damla vardı gözünü tıkayan
onu özgür bıraksan gelecekti devamı
Anlarım çocuk!
Yorgun düştün sen...
Aklın karışık, fikrin çocukluğunda mahkum..
Çocuk:
Nerden Bildin?
Evet, Abla Beni Hayatın Yanı Sıra Bir de Annem terk etmişti ki
Ondandır Böyle Sallanışım.
Düşerken Tutar mısın Çocuk Yüreğimden...
Abla:
sen uzat elini
Ben sana güven ne demek öğreteyim
içindeki acılara dur!
Demediğin sürece
trafiğinde can verirsin hüzünlerin.
Çocuk:
Bu elin Çizgilerinde Ufaktan Ziyade Yaralar Var.
Çok Düştüm Abla
Çok Ağladım Abla.
Herkes Acıdığı İçin Kaldırdı Yerden.
Tekrar Yalnızdım Ama.
Herkes Üzüldüğü İçin Sildi Gözyaşlarımı
Ama Yine Yalnızdım.
Pastanın En Büyük Diliminde
Yalnızlığım Vardı Hep.
Şimdi Sen Beni Onlar Gibi Bırakacaksan
Ben Yalnızlığımla Kalayım...
Mutluluk Oyunları Oynarım Yine...
Abla:
Al eline tebeşiri çiz yere istediğin oyunu
seksek’ten başla, tek ayaküstünde zıpla delice
sonra yere daire çizip otur içine
daire içinde yalnızsın
etrafına bak çocuk!
İnsanlar var, arabalar var, kedi ve köpekler de
sen yalnızsın çocuk!
Yalnızlığa mahkûm bir yüreğin var tertemiz
Aldırma be çocuk.
Bu evrende kim kalabalık ki?
Yalnızlık modası geçmeyen en meşhur bestedir
her dil mutlaka mırıldanmıştır en az bin kere.
Kayıt Tarihi : 18.3.2011 14:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!