kıyıya vurmuş balıklar gibi
can çekişiyor tebessümlerimiz
avazını içine hapsetmiş gök gürültüsü kadar
mutsuz
ıslığını yitirmiş bir rüzgar kadar
suskunuz
bam teli koptu gülüşlerimizin
herkese
her şeye
kendimize bile dargınız
hüzün kervanları geçiyor içimizden
aşka dair her cümle kuruyor dudaklarımız da
yağmurlar dersen
kuraklığımızdan bihaber
bu vahası kayıp çölün suya hasret kumuyuz
Polyanna’yı kıskandıran yeteneğimizle
kusursuz oynuyoruz rolümüzü
içimiz kan ağlarken
yüzümüze taktığımız o toz pembe maskeyi görmüyor
son kullanma tarihi geçmiş acılarımızı
anlatsak bile a n l a m ı y o r l a r
yanlış hedefleri vurmuş iki kurşunuz biz
kendimizden başka kimse saramaz yaramızı
sarsa bile kimse bilemez acımızı
acı denen arsız çengi
-tüh ulan bugünde yaşıyorum diyecek kadar hayattan nefret ettirip
Issız bir köşe de
anahtarı kaybolmuş bir kilit gibi
paslandırsa da bizi
kır kalbinin paslı zincirini
yüzünün gergefindeki o gamzeli hüznü sil
mutluluğa giden bütün trafik ışıkları kırmızı olsa bile
patlat bir kahkaha
yeşile biraz daha yeşil
maviye biraz daha mavi sür
gül hadi
cümbür cemaat gelen mutsuzluğa inat
dünyaya kafa tutar gibi
kadehi duvara çarpıp
şarjöründeki son kurşunu öpüp koklar gibi
gül
gülünce
acımadı s a n ı y o r l a r
Ömer Yücekaya 2
Kayıt Tarihi : 22.4.2025 10:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!