Sorma şu hali Hora mümtelayım, övgü üstüme geldi hep dar…
Girdim bu hor ateşine, gördümki içinde nice yananlar var…
Bela nedirki, feleyin çemberine çomak sokmuşum…
Şu serçe halimle nice Kartal yuvasına konmuşum.
Nice ayaklar dolaşsa üstümde ,
ezilsem gücenmem…
Zalim dev olsa, zulmüne bir parmak boyun eğmem…
Nefesimi tutamıyacak kadar acissem şu bedende…
Kabaheti yüklerim sırta, bela ekmeğini elbet bulur edende…
Koştum kaderin peşinden hep, nedense hep sona kaldım…
Bin nasihat kâr etmedi, alacağımı bir beladan aldım…
Nice fırtınalar gördü bu gemi , sığınacak bulamadım bir liman…
Nevar ne yok, batıp gitsinde, göğsümde dursun sadece iman…
Şeref haysiyeti kaldırım üstü bıraktım,
hem kimene…
Bu gemi elbet bir limana ulaşır yeterki adaamlık geçsin dümene…
İstemem başım göğe deymesin, gözüm görmesin yüksek…
Nasılsa alçakta her tekeri durduyor ölüm adlı tümsek…
Şu dönek dünyada üşüdüm hep,
içremde görmedim bir sıcaklık…
Yaralarımın sızısı sessiz, sırtımda yer kalmamış bir bıçaklık…
Ben biçare, anlamaz dilim söz söylemekten…
İş başa düşende , kaç kere geçtim çemberli felekten…
Attım kendimi köle pazarına, beş para etmemde , üçe alan varmı…
Sanılırki zayıf ziyanda, ettiği şu güce hep kârmı…
Nice okuyup yazıp çizdim, hem neyi bildim…
Bildimki battığım gözden, daha düşmeden indim…
Çektim testiyi çeşme altından, onca zaman boşa taştım…
Bir damla dolmamışım hayret, bu işe şaştım…
Ah şu hayel kıyısı olmuyan deniz imiş
nice yüzdümde boğuldum…
Havada gezer aklım , çaldığım her kapıdan kovuldum…
Benki mecnunenim leylinin didarına dolaşırım hepde…
Gezerim dumanlı, bir nefeslik yer kalmadı başımdaki kepde…
Garib kaldım gardaş ,bu hayat denen bilmeceyi gel sen çöz…
Çekip gitti yüzümdeki meymenet,
dilde kalan son bir söz…
Acep eriyip inermi YÜCE dağ başındaki nazlı kar…
Ey baramlık ağız sen söyle,
bilmezmiki aşağıda yananlar var…
Kayıt Tarihi : 10.9.2025 22:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!